Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye

Ahmet Emin Yalman

Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye Sözleri ve Alıntıları

Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye sözleri ve alıntılarını, Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye kitap alıntılarını, Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türk milleti kendini tamamen yok olmaktan firar ederek kurtardı. Maurice Larcher
Eğer Mustafa Kemal Paşa başlangıçta asıl hedefinin ne olduğunu etrafındakilere açıklamış olsaydı, kendisiyle beraber hareket edecek çok az kişi bulurdu. Zira diğerlerinin mevcut düzen ile uzaklardaki hedef arasındaki mesafeyi kat etmeleri için zamana ve desteğe ihtiyaçları vardı.
Sayfa 330Kitabı okudu
Reklam
Türk halkı her şeyi devletten beklemeye alışkın olduğu için, kendilerinin doğrudan herhangi bir iyileştirme mücadelesine girmeleri mümkün değildi.
“Hasta adam bu defa gerçekten öldü ve mezar taşına ne yazılırsa yazılsın yeniden dirilmesi mümkün değil” Herbert Henry Asquith :))
Sayfa 317Kitabı okudu
Savaşın son döneminde ordudan toplu firarlar olmasaydı, Türk milletinin bekası sorun olacaktı.
Sayfa 295Kitabı okudu
“Servet arıyorsan Hindistan’a git. Öğrenmek ve bilgi sahibi olmak istiyorsan Avrupa’ya git. Saray ihtişamı istiyorsan Osmanlı İmparatorluğu’na gel.” (17yy)
Reklam
Devletin verdiği eğitimin geri kalmışlığı, kendilerine gizemli, ilahi ya da başka türlü güçler bahşedildiğini iddia eden kimselerin halkın üzerinden güç, nüfuz ve para kazanmasına fırsat veriyordu.
Wambery, İstanbul’u ziyaret ettiğinde, “Türk” kelimesinin eğitimli Türkler ile imparatorluğun yetkilileri için barbarlık ve kabalıkla benzer anlam ifade ettiğini gördü. Onlar, kendilerini Müslüman ve Osmanlı olarak görüyor, Türk deyimini ise aşağı sınıf ve köylüler için kullanıyorlardı. Köylü ise bu tanımlamayı teslimiyet içinde kabullenmişti.
Sayfa 219Kitabı okudu
Hacı Bektaş Veli, zamanın en güçlü şahsiyetlerinden biriydi. Bektaşiliği kurmuştu. Bu tarikat esas itibariyle tarihin en liberal düşüncesi olup Ortodoks İslamın medeni bir reddi anlamına geliyordu. Dinin bu geniş ve liberal yorumları, Osmanlı tarihinin erken dönemlerinde bu sorunlara devletin açık ve net bir yaklaşım sergilediğini gösteriyordu. Her türlü dini anlayış ve dinsizlik de hoş görülüyordu.
Mustafa Kemal Paşa verdiği nutukta, mevcut birkaç milyon Türk’ün bütün enerjilerini kendi gelişimleri için harcamaları gerektiğini, sayıca daha kalabalık olan Müslüman topluluklarının kurtuluşu için herhangi bir yardımda bulunamayacaklarını, bu halkların kaderlerinden memnun değil iseler bunu değiştirmek için kendilerinin gayret sarf etmeleri gerektiğini ifade etti.
Sayfa 333Kitabı okudu
Reklam
“Bundan böyle Arnavutluk dağlarında ya da Arap çöllerinde yabancıların kanı akacaksa bu Türk kanı değil Sırp, İtalyan, Yunan ve İngiliz kanı olacaktır.” Mustafa Kemal Atatürk
Sayfa 344Kitabı okudu
Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa'nın Hasta Adamı'nın ölümünden iki yıl sonra ortaya çıkmış yeni bir hayat olarak görülmelidir.
Geniş toprakların yegâne efendisi olan 2.Abdülhamid'in aklında tek bir şey vardı: Mutlak hükümranlığını ve istibdadı herhangi bir kısıtlama veya engelle karşılaşmadan sürdürebilmek. Bu uğurda yoluna çıkanları birer birer eziyordu.