Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye

Ahmet Emin Yalman

Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye Gönderileri

Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye kitaplarını, Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye sözleri ve alıntılarını, Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye yazarlarını, Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
392 syf.
9/10 puan verdi
"Servet arıyorsan Hindistan'a git. Öğrenmek ve bilgi sahibi olmak istiyorsan Avrupa'ya git. Saray ihtişamı görmek istiyorsan Osmanlı İmparatorluğuna gel." Demiş yazar...Bir sonraki kitap 2. Dünya savaşında Türkiye isimli bir kitap.Kitap çok ilginç olaylar anlatıyor. Ama gerektiği gibi değerlendirilmediğini düşünüyorum. Döneme duyulan nefret yüzünden çok taraflı anlatılmış. Savaşta olabilecek herşey göz ardı edilerek... Nedense 1.Dünya savaşı için pek araştırmamız yok.Nadir kitaplardan birisi dönemi yaşayan yazar savaş sonrası kaleme almış... Savaşın getirdiği yıkım,ekonomik çöküntü,kayıplar,vs...bundan nemalanan bir kesim zengin...Ama hiçkimse bu isimleri zikretmez..mağdur kim? Savaş öncesi her ülke seferberlik ilan eder.Birçok iş alanında çalışan erkek olduğu için erkek nüfusta meydana gelen azalma üretimin düşmesine neden olur.dünyadaki diğer ülkeler bunun önüne kadınları istihdam ederek geçmiş..Biz bunu balkan savaşları ile acı bir şekilde tecrübe ettik.sosyolojik boyutta dağılan aileler,perişan kimsesiz çocuklar,vs.. bugün bir savaş olsa(Allah göstermesin) aynı hikayeler tekrar yaşanır.20 milyonluk istanbulu bugün doyurmak çok daha zor olurdu...Askerden kaçanlar için alınan tedbirler,fırsatçılar için alınan tedbirler,vs... ve daha nicesi yetersiz olabilir ama bunun sebebi ahlak yoksunu toplumun suçudur..
Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye
Birinci Dünya Savaşı’nda TürkiyeAhmet Emin Yalman · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201829 okunma
Türk milleti kendini tamamen yok olmaktan firar ederek kurtardı. Maurice Larcher
Reklam
Hacı Bektaş Veli, zamanın en güçlü şahsiyetlerinden biriydi. Bektaşiliği kurmuştu. Bu tarikat esas itibariyle tarihin en liberal düşüncesi olup Ortodoks İslamın medeni bir reddi anlamına geliyordu. Dinin bu geniş ve liberal yorumları, Osmanlı tarihinin erken dönemlerinde bu sorunlara devletin açık ve net bir yaklaşım sergilediğini gösteriyordu. Her türlü dini anlayış ve dinsizlik de hoş görülüyordu.
Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa'nın Hasta Adamı'nın ölümünden iki yıl sonra ortaya çıkmış yeni bir hayat olarak görülmelidir.
“Bundan böyle Arnavutluk dağlarında ya da Arap çöllerinde yabancıların kanı akacaksa bu Türk kanı değil Sırp, İtalyan, Yunan ve İngiliz kanı olacaktır.” Mustafa Kemal Atatürk
Sayfa 344Kitabı okudu
Mustafa Kemal Paşa verdiği nutukta, mevcut birkaç milyon Türk’ün bütün enerjilerini kendi gelişimleri için harcamaları gerektiğini, sayıca daha kalabalık olan Müslüman topluluklarının kurtuluşu için herhangi bir yardımda bulunamayacaklarını, bu halkların kaderlerinden memnun değil iseler bunu değiştirmek için kendilerinin gayret sarf etmeleri gerektiğini ifade etti.
Sayfa 333Kitabı okudu
Reklam
Eğer Mustafa Kemal Paşa başlangıçta asıl hedefinin ne olduğunu etrafındakilere açıklamış olsaydı, kendisiyle beraber hareket edecek çok az kişi bulurdu. Zira diğerlerinin mevcut düzen ile uzaklardaki hedef arasındaki mesafeyi kat etmeleri için zamana ve desteğe ihtiyaçları vardı.
Sayfa 330Kitabı okudu
“Hasta adam bu defa gerçekten öldü ve mezar taşına ne yazılırsa yazılsın yeniden dirilmesi mümkün değil” Herbert Henry Asquith :))
Sayfa 317Kitabı okudu
Savaşın son döneminde ordudan toplu firarlar olmasaydı, Türk milletinin bekası sorun olacaktı.
Sayfa 295Kitabı okudu
Wambery, İstanbul’u ziyaret ettiğinde, “Türk” kelimesinin eğitimli Türkler ile imparatorluğun yetkilileri için barbarlık ve kabalıkla benzer anlam ifade ettiğini gördü. Onlar, kendilerini Müslüman ve Osmanlı olarak görüyor, Türk deyimini ise aşağı sınıf ve köylüler için kullanıyorlardı. Köylü ise bu tanımlamayı teslimiyet içinde kabullenmişti.
Sayfa 219Kitabı okudu
Reklam
Türk halkı her şeyi devletten beklemeye alışkın olduğu için, kendilerinin doğrudan herhangi bir iyileştirme mücadelesine girmeleri mümkün değildi.
Devletin verdiği eğitimin geri kalmışlığı, kendilerine gizemli, ilahi ya da başka türlü güçler bahşedildiğini iddia eden kimselerin halkın üzerinden güç, nüfuz ve para kazanmasına fırsat veriyordu.
“Servet arıyorsan Hindistan’a git. Öğrenmek ve bilgi sahibi olmak istiyorsan Avrupa’ya git. Saray ihtişamı istiyorsan Osmanlı İmparatorluğu’na gel.” (17yy)
392 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Savaşın kazananı olmaz.Kaybedenler iki tarafında halkıdır.1.Dünya savaşında Türkiye’de onca can kaybı yaşanırken birde savaş kaybedildikten sonra halkın çektiği eziyetleri uzun uzadıya anlatır.Bunları anlatırken araştırma sonuçlarında verir.Keşke okullarda sosyal bilgiler, tarih gibi derslerin ders süreleri fazla olsada bu konular yüzeysel geçilmese.Çocuklara Empati yaptırmadan geleceği inşa edemeyiz.
Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye
Birinci Dünya Savaşı’nda TürkiyeAhmet Emin Yalman · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201829 okunma