Biz Bu Dağın Çiçeğiydik
Evrim AlataşEn Eski Biz Bu Dağın Çiçeğiydik Gönderileri
En Eski Biz Bu Dağın Çiçeğiydik kitaplarını, en eski Biz Bu Dağın Çiçeğiydik sözleri ve alıntılarını, en eski Biz Bu Dağın Çiçeğiydik yazarlarını, en eski Biz Bu Dağın Çiçeğiydik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biz çocuklar, evlerin etrafına atılmış çöplerden de yaratmasını biliyorduk. Kurumuş oje şişesine rastlamak, her zaman karşılaşamayacağımız nimetti. Kaynar su da koysak, kolonya da, yanıt alamazdık şişelerden. Birkaç leke tırnağımıza değmiş ise ne ala....
Kürtlerin sorunu, varlıklarını dillendirirken yaşadıkları hak ihlalleri sorunu değildir! Tek başına varlık sorunudur.
Artık yoksul köylüler, göç mahallelerinde ekmek bulamayan topluluklar ile onların kapısını çalan “kravatlı siyasiler” arasında “refah düzeyi” girmiştir. Daha da açık ifadeyle para girmiştir. Eşitlik bozulmuş, mesafe belirmiştir.
Aslında mesele, memleketteki tüm solcuların, devrimcilerin kendilerine “aydın” rolü yüklemiş olmaları. Onlara aydın olmadıklarını söyleyen gerçek bir aydın kitlesi de bulunmadığı için, ak ile kara birbirinden ayıklanamamakta.
Dışarıdan bakış, en moderninden en gelenekseline kadar tüm toplumlar için yabancı bir gözdür ve çoğunlukla sağlıklı sonuç vermez. Yani tarlada doğurup, bebeğinin göbeğini kesen ve sırtında o çocukla çalışmaya devam eden bir kadına dışarıdan bakan bir göz bunu feci-korkunç-ürkünç olduğunu düşünür. Peki hemen bitişik tarlada çalışan kadın için bu aynı oranda feci midir? Hayır...
Kürt kadınlarının doğurganlığını “cahillik” ve “geleneksellik” ile açıklayanlar en büyük hatayı yapar. Çünkü bilmek gerekir ki, dünyada savaşın yaşandığı tüm coğrafyalarda doğurganlık artmıştır. Bu yok olma tehlikesi yaşayan toplumların güdüsel olarak verdiği bir reflekstir.