Moğol istilası ardından yaşanan siyasal gelişmeler Selçuklular ve Türkmenler arasındaki dengeyi sarsmıştır. Selçuklu yönetiminin zayıflamasından faydalanan Türkmenler artık tamamen bağımsız hareket etmeye başlamışlardı. Bölgedeki Bizans halkının kendilerine yüklenen ağır vergilerden bıkması ve kendilerini yalnız hissetmeleri Türkmenlerle sıkı ilişkiler kurmalarına neden
olmuştu. Bu şartlar altında kurulan ve yavaş yavaş tüm Batı
Anadolu'yu saran Batı Anadolu Beylikleri Bizans'ın sonunu
da hızlandırmışlardır. Zaman zaman Bulgarlarla ya da Altın
Orda Hanlarıyla evlilik bağıyla sıkı ilişkiler kurmaya çalışan
Bizans, Venedik, Cenova ya da Katalanlardan aldığı destekle
de bir şey elde edememişti. Nitekim sonunda beylikler
arasında sivrilip, bir cihan imparatorluğu kuracak olan Osmanlılar, 1453'de İstanbul'u fethederek ekonomik, sosyal
ve siyasal sorunlarla uğraşan ve gücünü iyice yitiren Bizans
İmparatorluğunun tarihe karışmasını sağlamışlardır.
XI. yüzyıldan itibaren Bizans'ın hâkimi olduğu Anadolu
topraklarına akınlar yapan Türkler zamanla bu topraklara
yerleşme fırsatı bulmuşlardı. Başta Türkler olmak üzere sınır komşularına karşı ülkesini savunmak isteyen Bizanslıların
Venedik, Cenova ve Katalanlarla yaptıkları ittifaklar
İmparatorlukta maddi olarak da büyük krizlere neden
olmuştu. XIII. yüzyılın son yarısından itibaren Batı Anadolu
hızlı bir şekilde Türkmenlerin hakimiyetine girmeye başladı.
Bölgenin büyük şehirleri Türkler tarafından birer birer fethediliyordu.
1243 Kösedağ Savaşında Türkleri yenilgiye uğratan ve Türkiye Selçuklu Devletini egemenliği altına alan Moğollar, İran'a geçerek İlhanlı yönetimini kurmuşlardı. İlhanlılardan Hülâgu Han 1258'de Bağdat'ı alarak Halifeliğe son verdi.
İlhanlılar, Suriye'yi işgalden sonra Mısır'a doğru ilerlemeye
başlamış ancak Memlûklar buna izin vermeyerek İlhanlıları
1260'da Ayn Calût savaşında mağlup ederek Suriye'den çıkarmışlardı. İlhanlılar Memlûkler tarafından uğratıldıkları
yenilgiler dışında savaş kaybetmemişlerdir.