"İyi" anne ve ev kadınına yönelik olarak, yüzlerce yıl boyunca kiliselerden, parlementolardan ya da kitle iletişim araçlarından yapılan teşvik edici gönderme, kadınların, iş bölümüne yarayacak bir öz-imgeye saplanıp kalmalarına neden olmuştur.
Gerçeklik üzerine olan "doğruluktan" yana deneyime özne her neyi katabiliyorsa bu edilgen bir(dünyaya) kayıtlı olma hali sayesinde değil, farz edilen "nesne"yi önceden kurmuş olan etkin bir bilincin başarımı sayesindedir.
Ne fırsatçı bir biçimde, ne de bir zafer edasıyla, tam aksine, dişlerini gıcırdatan bir acıyla, sosyal hareketlerin entelektüel temsilcileri toplumsal emek alanına sırtlarını dönmüştür...