Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bize Göre

Ahmet Haşim

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Karanlık bir gece, saat ona doğru, Haydarpaşa'dan Beykoz'a kadar otomobil ile bir gezinti yaptınız mı? Yapmadınızsa, otomobil zevklerinin en kuvvetlilerinden birini hiç tatmadınız demek! İhtiyar yalıların arkasında, denizi takiben bütün Bo- ğaz'ı geçen uzun caddenin karanlıkları kadar zengin bir gece karanlığı bilmiyorum. Mercanlar, süngerler, yosunlar ve bin türlü sedefler ve balıklarla dolu bir deniz altını andıran zengin bir karanlık!
Hiçbir şey lisan kadar bir ağaca benzer değildir. Lisanlar -tıpkı ağaçlar gibi- mevsim mevsim rengini kaybeden ölü yapraklarını dökerler ve tazelerini açarlar. Lisanın yaprakları kelimelerdir.
Reklam
Esnemek, ıztıraplı bir ruh düğümü olan bütün gerilmiş durumların çözülüp açılmasıdır. Ruh tahlillerinde eşsiz olan bir filozofun dediği gibi dikkat, bekleyiş, uyanıklık vaziyetinde yay gibi gerilmiş duran adam es- neyemez. Esnemek, savaş ve savunma durumunu terk etmiş, tam bir güven içinde olduğunu hisseden vücudun mesut teslimiyetidir.
Kitaplardan faydalanmamın belki yüzde kırkını, gecenin bu sevimli haşerelerine borçluyum. Piresiz Paris'te, uykularım birer siyah kâbusa dönmüştü. Sabahları, gözlerimi hatırasız bir ölümden açıyor gibi olmuştum.Her tarafta göze çarpan bu gerçek temizliğe rağmen Fransızcada "bitli" sıfatının mevcut oluşu hayretimi çekmişti. Fransızlardan bu tuhaflığın hikmetini sordum. — Evet, dediler, bu kelimenin neye işaret ettiğini bilmeden kullanırdık. Fakat Dünya savaşının son senelerinde Paris içinde iki "bit" bulunabildi. Bu az görülen yaratıkları, hayvanat bahçesinde uzun süre çoluk çocuğa sergilediler. Tahtakurusu ve pireyi de ancak mamut gibi, nesli tükenmiş hayvan ırkları arasında tanırız.
Bir aşk dakikasının lezzetine ebediyet verecek kudreti taşımayanlar, süsten medet ummakta belki çok haklıdırlar. Fakat ipekler ve boyalar, ruhun eksikliklerini bilmem ki nasıl telafi edebilir?
Sayfa 122Kitabı okudu
Bir toplumda ahlak ve âdetlerin ne şekilde değiştiğini, kelimelerin başkalaşmasında görmeli. "Üstat" kelimesinin son senelerde aldığı mana, bu bakımdan küçük bir incelemeye değer.Eskiden "üstat", herkesçe, onaylanan yetkinliklere verilen büyük bir derecenin ismiydi. Üstat, dâhiden bir rütbe aşağıda idi: Üstat Ekrem,4 edebî derecelendirmede Dâhi-i A'zam'in5 arkasından gelirdi. Üstat, ehliyetin son olgunluk aşamasını ifade ettiğinden yaş, baş, saç ve sakal kavramlarını da içerirdi. İhtiyarın hürmet gördüğü, sakalın çenede çirkin görünmediği devirlerde, "üstat" kelimesinin de utanılacak bir manası olamazdı. Son senelerde maddi hayat zevkinin istila edici bir şekil almasıyla, "üstat" kelimesinin de yavaş yavaş gözden düştüğü görülür.
Reklam
İnsan saflığıyla beslenen sinema edebiyatı, henüz kıymetsiz yazarın işidir. Resmi beyaz perde üzerinde kımıldayan şu rimel ile kirpiğinin her teli bir ok gibi dikilmiş güzel kadının gözünden damla damla akan sahte gözyaşları, zevkini ve sağduyusunu, şapka ve bastonuyla birlikte vestiyere bırakmayan adamı, üzüntüden değil, ancak can sıkıntısından ağlatabilir.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.