Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Salah Bey Tarihi 3

Boğaziçi Şıngır Mıngır

Salâh Birsel

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yine bir şairin sözlerine kulak kabartalım. Şair arka üstü yatmadan yani ölmeden insanın gönül esenliğine kavuşamayacağını fısıldadıktan sonra şöyle diyecektir: Binmiş gider bu halkın ölüsü dirisine.
"Ben bir bezirgânım ki Dokunmuş bir metre basmam bile yok Komşulara üzüm için söz verdim Halbuki bahçemde Bir tek asmam bile yok."
Reklam
Saffeti Ziya bu kez de şöyle diyecektir : -Biz gençliğimizi o pembe dudakların bir gülücüğünü, o ahu gözlerin bir yakınlığını beklemek, bunu elde etmek için geçirdik. Onun için Türk kadınları her vakit gözümüzde bir tanrıça, bir ilahe, bir aşk tapınağıdır.
Ecel terzisi gelip insanlara urba biçmeye kalkışsa âdemoğulları yine de ortalarda salınmaktan geri durmazlar.
Doğrusu, bilinçaltı denilen o zirtop bilgisayar, insana öyle oyunlar oynar ki, aklı keskinler bile işin içinden kolay kolay sıyrılamaz.
Reklam
1946 Şubatında, bir pazar günü, üç adam, Şişli’den yola çıkıp, Mecidiyeköy-Zincirlikuyu üzerinden derelere, tepelere vurmuşlar -o sıralar ortalarda Levent ya da Etiler adını taşıyacak tek bir kulübe bile yoktur- ve Baltalimanı çayırına inmişlerdir. Bu üç adam bizim Sait Faik, Oktay Akbal ve Salah Birsel’den başkası değildir. Yolda Sait bir ara Oktay’la Salah’ı durdurmuş, eliyle uzaktaki bir koyuluğu göstererek: “İşte Menekşeli Vadi orası.” demiştir. Sait bir öyküsünde bu Menekşeli Vadi’yi şöyle anlatır: Sabahleyin uyandığım zaman dışarıya baktım. Önümde, sis içinde bir bahçe uzanıyordu. Kenarda yansı cam, yansı hasır örtülü “ser” gibi bir şey vardı. Pencereyi açtım. Güzel bir menekşe kokusu burnuma doldu. Hava ılık, ılıktı. Sonra sis ağır ağır açıldı. Gözümün önüne bir bostan serildi. Lahanalar, çiçekler, maydanozlar, salatalar şaha kalkmıştı. Ötelerde, çiçeklerin arasında, başka bahçeler, başka yamru yumru binalar gözüküyordu. Her taraf aynı bitki, aynı hayvan, aynı çarpık ve birbirinden epey uzak binalarla dolu idi. Menekşe, her taraf menekşe kokuyordu. Yolun tam ortasından şarıl şarıl bir de dere akıyordu. Akşam eve gelirken bu derenin içinden mi geçmiştik? Ayaklarım bile ıslanmamıştı.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.