Doğuştan kör olan baş kahramanımız, çocukluğunu teyzesi ile geçirmektedir.
Aynı zamanda Engelli çocuklar için özel açılmış yatılı bir okula devam etmektedir.
Yıllar geçtikçe en önemli özelliği kör olması değil dünyaya bakış açısı olmuştur.
Kör olmayanları "dünyalı" olarak tanımlar.
Kördür ancak zihni özgürdür.
Kendisinin tek amacı
İş hayatı acımasızdır. Her sabah yüzünü palyaçolar gibi boyaman, akşam da silmen gerekir. Gerçek yüzünü asla göstermemelisin. Aksi halde savaşı kaybedersin.
Her şeyi tarif edebilirim. Anlatırım da. Ağaçları, kuşları, hatta hep sorduğun gökkuşağını bile. Ama bir anneyi sadece ben değil, kimse anlatamaz. Çünkü anne dünyada var olan hiçbir şeye benzemez. Annenin kaşı gözü değil, bakışı ve kokusudur önemli olan. Hiçbir çiçek öyle güzel kokmaz. Biliyorum sen bu konuda şanssızdın. Anneni bir kez bile duymadım senden. Senin adına üzgünüm. Sen her şeyi koklarsın ya, emin ol dünyayı bitirirsin, ama hiçbir anneyi koklayarak bitiremezsin. Asıl annen ölünce kör ve sağır olursun. Ve annen seni çağırınca gitmen lazım.
İnsan çeşitli yöntemlerle yalnızlaştırılabilir. Terk ederek, korkutarak, güçsüzleştirerek. Punduna getirdiğinde de hapsederek tabii. Ama en korkuncu başkalarına muhtaç ederek yalnızlaştırmaktır.