Bruges La Morte
Georges RodenbachBruges La Morte Sözleri ve Alıntıları
Bruges La Morte sözleri ve alıntılarını, Bruges La Morte kitap alıntılarını, Bruges La Morte en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her şehir bir ruh halidir ve bu ruh halinin kendini belli etmesi, havadaki renk değişimleriyle ruhumuza bulaşıcı bir sıvı halinde sızması için orada azıcık kalmak yeterlidir.
Sayfa 180Kitabı okudu
Bruges ölü karısıydı. Ölü karısı da Bruges'dü.. Bu ölü şehrin kendisi de kanallarının soğuk damarlarında akıntının nabzı atmayı kesince, taştan rıhtımlarının oluşturduğu tabutun içinde Ölü-Bruges'dü.
Sayfa 69Kitabı okudu
Aşk ilişkilerindeki sonlar da küçük birer ölüm gibidir, ayrılma vakti geldiğinde veda edilmez.
Sayfa 213 - Everest Yayınları
Uyum içinde olan keder! Hala hayatta olan yüksek çan kulelerinden çıkan sesler Ölü-Bruges için aşağılara akın ediyor, Ölü-Bruges için üzülüyordu!
Sayfa 174 - Everest Yayınları
Sarsılan inanç öfkesini ironilere vurur. Aynı şekilde katedral de şeytanı çirkin yaratıklarının yüzlerindeki maskeler aracılığıyla yermiyor muydu?
Sayfa 110 - Everest Yayınları
Ayrılık Hugues için korkunç olmuştu: Aşkı gösterişte, eğlencede, yolculukta, arzusunu tazeleyen yeni ülkelerde bulurdu eskiden. Bu yalnızca örnek bir evlilik hayatının verdiği huzur dolu zevkten ibaret değil; aynı zamanda saf bir tutku, durmak bilmeyen bir coşku, hararetli öpüşler, kanaldaki iki paralel rıhtımın birbirlerinden ayrı olmalarına rağmen suda görüntülerinin birbirine karışmasıyla birleşmelerine benzeyen bir ruh uyumuydu.
Sayfa 54 - Everest Yayınları
Benzerlikler hiçbir zaman yalnız yüz çizgilerinde ya da vücut hatlarında değildir. Eğer detaylar kurcalanmaya başlanırsa her şey değişikliğe uğrar.
Sayfa 166 - Everest Yayınları
Bu ölümün bize gösterdiği merhamet değil midir? Her şeyi mahveder ama bir tek saçları en ufak bir hasar vermeden bırakır.
Sayfa 57 - Everest Yayınları
Geçmişe ait bir şehir, aynı zamanda da dulu olduğu bu Ölü-Bruges, şimdi onu perdahlanmış bir melankoliyle hafifçe sıyırıp geçiyor; eskisi gibi görünse de aslında yeni olan bu şehrin sessizliği içinde, acısını unutmuş, yürüyordu.
Sayfa 117 - Everest Yayınları
Birden o batıl inancı hatırladı. Evet! Kuğu şarkı söylüyordu. Öyleyse ya ölecekti ya da ölecek olan başka birisinin havadaki kokusunu alıyordu.
Sayfa 217 - Everest Yayınları
Neden fiziksel acıların etrafında susmak ve sessizce yürümek gerekir? Neden gürültüler, sesler yaraları örten sargıları örseler ve onların yeniden kanamalarına sebep olur?
Sayfa 66 - Everest Yayınları
Ah! Bruges'ün kesintisiz, havada hiç durmadan yankılanan matem çanları! Bu çanlar insanda hayata karşı bir nefret uyandırıyor, her şeyin ne kadar boş olduğunu hissettiriyor ve ölümün yakınlarda olduğu konusunda uyarıda bulunuyorlardı.
Sayfa 184 - Everest Yayınları
Bu ikindi sonları Bruges o kadar hüzünlüydü ki!.. Ama onu bu haliyle seviyordu; hatta bu hüznü nedeniyle büyük felaketten sonra yerleşmek için burayı seçmişti. Ölü karısına karşılık ölü bir şehir.
Sayfa 65 - Everest Yayınları
"Buradaki yüksek kuleler,taştan cübbelerinin içinde her yana gölgelerini düşürür,sayısız manastır da vücutta saklı güllere duydukları nefretlerini ve iffetin bulaşıcı yüceliğini her tarafa yayardı."
Sayfa 109 - EverestKitabı okudu
- geç kalmış bir tutku, geç çiçek açan müphem güllerin uyandırdığı kederli ekim ayı!..
Sayfa 213 - Everest Yayınları