Soner Yalçının okuduğum 2. kitabı, yazımları ile biraz geç tanışmışım gibi hissediyorum. Toplumsal sorunları açık bir dil ile ifade etmek büyük cesaret gösterir bizim ülkemizde. Soru sormak, sorgulamak, derine inmek, yüzeyde kalmak bile büyük cesaret ister. Soner Yalçın bu ideolojiye sahip bir kişilik (gazeteci). Aslında bu araştırma eseri için sayfalarca tez yazılabilir. :) Ama kısaca ele almaya çalışacağım.
Kitap isminden de anlaşıldığı gibi din sömürgeciliğini ele alıyor. Nurettin Topçu gibi modern ama tasavvufçu bir solcu örneği ile giriş yapması müthiş gerçekten. Ortaçağdan Osmanlıya, Osmanlıdan Yeni Türkiye'ye örneklerle pekiştirilmiş olarak sunuyor bizlere. Ülkemizdeki sözdeki sözde ŞEyh ve Şeyh tapıcılarını cesurca ele alması bu kitabı satın almanız için en önemli sebeptir bence. Şeyhlik makamı ve İslam adı altında yapılan kirli işler, tacizler, tecavüzler, borsada dönen kara paraları bazılarımız umursamıyor bile olsa da Türkiye'nin en büyük sorunlarından biridir. Bu sorun dünden bugüne ülke gelişimini büyük ölçekte etkilemiş, hatta darbelere yol açmış. Buna rağmen hala toplumda pek çok insanın korkarak da olsa bu sömürgeciliği desteklemesi içler acısı bir durum. Dinci (sözde) katiller, tetikçiler, suikastler ve suistimaller, bankacılar, siyasetçiler vd. Basına yansıyan ve yansımayan her şey! Tüm bunların altından çıkan aramızdaki hainler.. Hukuksal açıklıklar. Ergonekon davası, abd'nin iç işlerimize karışması, Cıa'ye sızdırılan devlet bilgileri... Ve daha pek çok şey!
Büyük bir oyunun perdesini aralıyor Soner Yalçın. Şiddetle okumanızı tavsiye ederim.
