Bu Roman Olan Şeylerin Romanıdır
Suat DervişEn Eski Bu Roman Olan Şeylerin Romanıdır Sözleri ve Alıntıları
En Eski Bu Roman Olan Şeylerin Romanıdır sözleri ve alıntılarını, en eski Bu Roman Olan Şeylerin Romanıdır kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Avrupa sermayedarlarının mallarını satacak pazar aramak için insanlık körü körüne dört sene boğuşmuştu.
Beş yüz kişinin hırsı için bütün dünya dört sene bir volkan gibi tutuşmuş, insanlığın kızıl kanı lav renginde akmıştı.
Ne kendisine, ne kendi ekmeğine, ne kendi evine kendi mahallesine, ne kendi oturduğu şehre ve ne de kendi vatanına zararından başka hiçbir faydası olmayacak bu savaşlarda bulunan ve dövüşen Osman, bu savaştan çürük çıkmıştı.
Osman'ın, Ahmet'in, Mehmet'in, Coni'nin, Fric'in, Jan'ın, Pol'ün bu oyunda isimleri düşünülmüş müydü?
Mehmet'in, Fric'in, Coni'nin, Jan'ın yuvasına ve yurduna bu dövüşlerden ne fayda gelecek? Bu sual bir kere kasalarını doldurmak isteyenlerin aklında belirdi mi?
Makineleşme
Erkeklerin yüzüne karşı iş yok diye, kapanmış olan fabrika kapıları erkek ücretinin ancak nısfına (yarım) çalıştırılan kadınlar için açıktı, fakat gitgide kadın işçi de iş yok sözüyle karşılaşmaya başladı. Fabrikalar çocuk arıyorlardı. Yirmi beş kuruş gündelikle çalışacak çıraklar... Karı kocasının, evlat anasının elinden ekmeği aldı.
Açıkgözlü insanlar karıyı kocaya, evladı anaya musallat etmişlerdi.
...Ancak ekmek ve oda kirası veren fabrikayı sade açlık dolu sokaklardan ayıran bu siyah kalın kapıların dili olsa da önünde ve arkasında sürüp giden işleri ah bir anlatsalar...
Bu kapılar ah bir dile gelseler...
O zaman tek ferdin dejenere fantezilerini ballandıran dejenere romancılardan, cüce ruhunun bir avuç karanlığından şikayet eden züppe şairlere kadar bütün palavracı, hasta, sarsak sesler susar.
Bu kapıların narası biraz gök gürültüsüne, biraz kırbaç şaklamasına birçok da hıçkırığa benzer muhakkak!
“ Aç çalışamam ben. Fazilet gibi ben de öleceğim...”
Sayfa 105Kitabı okudu
Beş yüz kişinin hırsı için bütün dünya dört sene bir volkan gibi tutuşmuş, insanlığın kızıl kanı lav şeklinde akmıştı.
Sayfa 112Kitabı okudu
Karı kocasının, evlat anadının elinden ekmeğini aldı. Açıkgözlü insanlar karıyı kocaya, evladı anaya musallat etmişlerdi.