Ingeborg Bachmann'dan Seçme Yazılar

Bu Tufandan Sonra

Ingeborg Bachmann

En Eski Bu Tufandan Sonra Gönderileri

En Eski Bu Tufandan Sonra kitaplarını, en eski Bu Tufandan Sonra sözleri ve alıntılarını, en eski Bu Tufandan Sonra yazarlarını, en eski Bu Tufandan Sonra yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
ZILLIGEN: (..) "dünyanın iyileştirilmesi" gibi cümleler kullanıyorsunuz. Ama bu iyileşme nasıl olacak? BACHMANN: Bu, yalnızca bir ütopya. Örneğin kitapta kadın anlatıcı yalnızca lvan için bu kitabı yazmaya çalışır; kitap, ütopyanın başladığı yerde güzeldir ve hep: "Bir gün gelecek," diye başlar; sonunda ise anlatıcı: "O gün gelmeyecek" der, çünkü gelmeyecek. Bizler, hep böyle yaşayıp gideceğiz.
Sayfa 134 - MetisKitabı okudu
Ayıp olıyor ama :)
BACHMAN: (..) erkekler, umarsız hastalardır. ZILLIGEN: Öyle mi? Nedir erkeklerin bu hastalığı? BACHMANN: Hastalar, o kadar. ZILLIGEN: Hastalar mı? BACHMANN: Bunu bilmiyor muydunuz? ZILLIGEN: Siz öyle diyorsanız BACHMANN: Hepsi.
Sayfa 134 - MetisKitabı okudu
Reklam
"Yanmış elimle ateşin doğası üzerine yazıyorum." Çünkü insan elini yakmadan bu konuda yazamaz.
Sayfa 135 - MetisKitabı okudu
MÖLTER: Malina adlı romanınızda şunları yazıyorsunuz: "Ama kalıcı nitelikteki dağınık monologlar, geceleri ve yalnızken oluşur, çünkü insanoğlu karanlık bir yaratıktır, yalnızca karanlıklarda kendi kendisinin efendisidir ve gün ışığında yeniden köleliğine döner..." BACHMANN: Bütün kitabın, gecenin dağınık monologları gibi olması öngörülmüştü; gündüzleri şunu bunu yapan insan, kendine ancak bu monologlar içersinde gelir ve gerçekten düşünebilir. Eğer gerçek olduğumuz bir zaman varsa, o zaman gecedir, gece tamamen yalnız kaldığımızda. MÖLTER: Sizin için de bu böyle mi?BACHMANN: Evet, hiç kuşkusuz. Ama o zamanki insan dolaşan, çay içen veya dışarı çıkan ve başkalarıyla konuşan Ingeborg Bachmann değildir artık.
Sayfa 136 - MetisKitabı okudu
MÖLTER: Yayınevi, şöyle diyor: "Roman, seven insanın yalnızlığını sergilemektedir..." BACHMANN: Evet, aşk insanı yalnızlıkların en yoğun olanına götürür. Eğer aşk bir esriklik konumuysa, o zaman insan artık dünyada devinmesini sağlayacak hiçbir konumda değil demektir. O zaman insan dünyayı artık başkalarının gözüyle görmez olur. MÖLTER: Nietzsche, şöyle der: Aşk yıkım ister...! BACHMANN: Daha kesin bir anlatımla: Çünkü bütün hazların istediği, sonsuzluktur. MÖLTER: Bu çok doğal değil mi?BACHMANN: Aşk, sonsuzluğu ister, ama bu nedenle de sonunda yıkıma götürür. Aşk, kitaptaki Ben bakımından o denli dışlayıcıdır ki, onun yanında başka hiçbir şeyin yeri olamaz. Aşk, kendini bir olayla değil, yoğunlukla, belli bir bağnazlıkla dile getirir. Böyle bir aşk, zaman içersinde varlığını koruyamaz. Aşkın başka türleri ise bunu başarabilirler, aşkın tek bir türü yoktur.
Sayfa 137 - MetisKitabı okudu
MÖLTER: "Otuzuncu Yaş"ta şöyle yazmışsınız: " ... ve herkesin, aslında yaşam denilen o korkunç incinmeden kurtuluşun tek yolu olan ölümden korkması." Bugün, aradan on yıl geçtikten sonra, yine böyle bir cümle yazar mıydınız? BACHMANN: Yazdığımdan dönmezdim, çünkü yaşam gerçekten korkunç bir incinme. Şimdi, siz bana okurken, yine doğru buluyorum. Açıkça söylesin ya da söylemesin, bu herkes için böyle.
Sayfa 139 - MetisKitabı okudu
Reklam
207 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.