Buddha - Hayatı ve Öğretileri ve İnsanlık Üzerindeki Etkisi
OshoEn Beğenilen Buddha - Hayatı ve Öğretileri ve İnsanlık Üzerindeki Etkisi Gönderileri
En Beğenilen Buddha - Hayatı ve Öğretileri ve İnsanlık Üzerindeki Etkisi kitaplarını, en beğenilen Buddha - Hayatı ve Öğretileri ve İnsanlık Üzerindeki Etkisi sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Buddha - Hayatı ve Öğretileri ve İnsanlık Üzerindeki Etkisi yazarlarını, en beğenilen Buddha - Hayatı ve Öğretileri ve İnsanlık Üzerindeki Etkisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir başkasına yardım etmek bile onun hayatına, yaşam tarzına, kaderine, geleceğine müdahale etmektir.
Sayfa 80Kitabı okudu
442.jpg){kind=small}
Gerçek ebedi olmalıdır eğer doğruysa yalnızca yalanlar anlıktır. Hayat anlıksa, o zaman bir illüzyon, bir yalan, bir kavram yanılgısı olmalıdır; o zaman hayat kavramımız cehalete dayanıyor olmalıdır.
Sayfa 28Kitabı okudu
Uyanık ve farkında olmak için her şeyi riske atacak kadar cesursanız, aydınlanma gerçekleşecektir.
Sayfa 43Kitabı okudu
Bir din organize olduğunda ölüdür çünkü bir dini ancak kitlelerle uzlaşma yoluna gittiğinde organize edebilirsin. Bir dini yalnızca onu bir politikaya dönüştürmeye ve onun tüm dindarlığını kaybetmesine hazır olduğunda organize edebilirsin.
Bir din yalnızca gerçek bir din olmaktan çıktığında organize edilebilir. Yani bir din, din olarak organize edilemez. Gerçek bir din örgütlenmiş, teşkilatlanmamıştır. Biraz kaotik, biraz düzensiz kalır. Çünkü gerçek din özgürlüktür.
Sayfa 117Kitabı okudu
Buddha, doğru düşünceliliğin var olan tek erdem olduğunu söyler. Düşünceli olmamak, hataya düşmektir. Bilinçsizce hareket etmek, hataya düşmektir.
Sayfa 105Kitabı okudu
442.jpg){kind=small}
“Henüz kim olduğunu bilmiyorsun. Kendi gerçekliğine bakmadın. Uyanık değilsin. Düşüncelerle dolu bir zihin uyanık değildir, uyanık olamaz.”
Sayfa 8Kitabı yarım bıraktı
Genel anlamda sen bir karanlık, bir karanlık kıtası, keşfedilmemiş bir karanlık kıtasısın, İnsanlar biraz tuhaftır: Himalayaları keşfe çıkarlar, Pasifik okyanusunu keşfe çıkarlar, aya ve Mars'a uzanırlar; asla denemedikleri tek bir şey vardır; içsel benliği keşfetmek. İnsanoğlu aya ayak bastı, ama henüz kendi benliğine ayak basamadı. Bu tuhaftır. Belki de aya çıkmak, Everest'e tırmanmak yalnızca bir kaçıştır. Belki de korktuğu için içe dönmek istemiyordur. İyi hissetmek için bunun yerine başka keşifler koyar; yoksa suçlu hissetmek zorundadır. Bir dağa tırmanmaya başlar ve kendini iyi hissedersin ama en büyük dağ kendi içindedir ve henüz oraya ulaşamamışsındır.
Arzu, bir umuttur. Arzu, karşılanmaz çünkü karşılıksız kalmak ve geleceğe yönlendirilmek onun doğasıdır. Arzu, her zaman ufuktadır. Acele edebilirsin, ufka doğru koşabilirsin, ama ona asla ulaşamazsın: Nereye gidersen git, ufkun uzaklaştığını görürsün ve ufukla arandaki mesafe her zaman aynı kalır. On bin doların vardır, arzun yirmi bin dolara sahip olmaktır; yirmi bin doların olur, sen kırk bin dolar istersin. Mesafe aynıdır; matematiksel oran aynıdır.
Sayfa 126Kitabı okudu
Eğer bu hayat ölümle son bulacaksa o zaman bu hayat gerçek hayat olamaz; bu hayat bir illüzyon olmalıdır.
Sayfa 28Kitabı okudu