Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Buhranlarımız ve İçtimai Hayatımız

Said Halim Paşa

En Eski Buhranlarımız ve İçtimai Hayatımız Sözleri ve Alıntıları

En Eski Buhranlarımız ve İçtimai Hayatımız sözleri ve alıntılarını, en eski Buhranlarımız ve İçtimai Hayatımız kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendimizi beğenerek layık olmadığımız şeyleri elde etmek istiyoruz.
Sayfa 126Kitabı okudu
İlmî kazançlarımız ancak ahlaki noksanlarımızı giderebildiğimiz derecede faydalı olacaktır. Aksi takdirde ilmimiz, kötü temayüllerimizi teşvik edip artırmaktan ve zararımıza sebep olmaktan başka bir şeye yaramayacaktır. İnsanın hareket yolunu çizen akıl ve bilgisinden daha çok ahlakıdır.
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
Komşusunun felaketi üzerine kurulan saadet, "gizli felaket"ten başka bir şey değildir.
Sayfa 158Kitabı okudu
Türkiye-Yunanistan Krizi aklıma geldi
Komşusunun felaketi üzerine kurulan saadet, "gizli felaket"ten başka bir şey değildir. Gayretlerimizde hedef alacağımız hakiki ve devamlı saadet, herkesin doğru ve adil bir pay alarak hissedar olacağı saadettir. Bu ise ancak samimi ve tarafsız münakaşalar neticesinde ortaya çıkacak olan hakikatin üzerine kurulabilir.
Sayfa 158Kitabı okudu
İslâm âlemi Doğu'da bitmez tükenmez felsefi münazaralar ile vakit geçirip metafizik vadisinde sonsuz, boş ve kısır çekişmelerle kuvvetten düşmekte iken beri tarafta, yani Batı'da genç ve zinde milletler tecrübe metotlarına dayanan yeni bir medeniyet kuruyorlardı.
Sayfa 168Kitabı okudu
Reklam
Daha önceki İslâm mütefekkirleri, gelecekteki hayat uğruna, İslâmdan önceki hayatlarından ne gibi şeylerin unutulup feda edilmesi gerektiğini milletlerine anlatamamışlardı. Bugünkü mürşitler de yaşadıkları devirden ne gibi şeylerin korunup devamının sağlanması lazım geldiğini, yeni nesillere öğretmekte öncekilerden daha fazla başarı gösteremediler.
Sayfa 173Kitabı okudu
Mademki bir şeyi inkâr etmek için diğer bir şeyin doğruluğuna inanmak lazımdır; insan inkâr edebilmek için bile inanabilmelidir.
Sayfa 194Kitabı okudu
İslâm ahlâkı, Müslüman milletlerin her birinin karakterine göre değişti durdu. Hâlbuki İslâm ahlâkının gayesi bütün ırki hasletleri, doğru ve faydalı olanın merkezinde birleştirmekten başka bir şey değildi.
Sayfa 206Kitabı okudu
Evvelden bu millet, istemeyerek, bilmeyerek İslâm'dan uzaklaşıyordu. Hatta bu uzaklaşma sırasında gücü yettiği kadar, daha çok İslâmlaşmaya çalıştığını zannediyordu. Bugün ise bilerek ve büyük bir istekle, her türlü vasıtaya başvurarak İslâm'dan uzaklaşıyor. Bizler önceleri, milletçe geri kalmamıza sebep olarak "İslâmiyet'i daha çok anlayıp daha iyi tatbik edemeyişimizi" gösteriyorduk. Kabahati kendimizde buluyorduk. Bugün ise geriliğimizin sebebini kusur ve ihmallerimizde değil, "dinimizin bizi bağladığı esasların noksan oluşunda" arıyoruz.
Sayfa 212Kitabı okudu
Reklam
Belirli bir maksat yoksa hakiki bir terbiye de olamaz. Eğer İngiliz, Fransız yahut Alman terbiye metotları iyi iseler, maksatları iyi İngiliz, iyi Fransız, iyi Alman yetiştirmek olduğu ve bunda muvaffak oldukları için iyidirler. Bu sebeple, bir milletin terbiye metodunun diğer bir millete de uygun gelmesine ihtimal yoktur.
Sayfa 223Kitabı okudu
İslâm anlayışına göre ise iyi bir Müslüman yetiştirmek demek, her bakımdan olgunlaşmış; yüksek bir anlayışa, yüksek bir irfana ermiş; kendi saadetini başkalarının felaketinde veya kendi yükselişini başkalarının alçalmasında aramayan iyi bir Türk, iyi bir Arap, iyi bir İranlı veya iyi bir Hintli yetiştirmek demektir. O hâlde İslâm terbiyesinin takip ettiği maksat; bulundukları her yerde, gerek mensup oldukları gerekse içinde yaşadıkları cemiyetlerde saadetin kıymetli unsurları, ilerlemenin gerçek amilleri olacak insanlar meydana çıkarmaktır.
Sayfa 223Kitabı okudu
En iyi Müslümanlar, hak ve vazifelerini en iyi anlayanlar, onları en güzel şekilde yerine getiren ve koruyanlardır.
Sayfa 226Kitabı okudu
İslâm toplumunu teşkil eden fertlerin her biri iyi bir Müslüman, hatta kâbilse Müslümanların en iyisi olmaktan başka hiçbir şeyi ülkü edinmemelidir. Çünkü Müslümanların en iyisi, insanların en iyisi demek olduğundan, gâyemiz, insanların besleyebileceği gâyelerin en yücesidir. Bu gâyenin en kuvvetli iman ve kanaatlere, en kırılmaz en faydalı ve feyizli gayretlere kaynak olacağı tabiidir. Bu gâye, kendisinin tek menşei olan hakikat kadar hadsiz ve tükenmez, en doğru, en mükemmel bir saadetle insanlığı mutlu kılacak eşsiz bir idealdir.
Çünkü mücedditlerimiz, insanların kanun ve nizamlar için değil, kanun ve nizamların insanlar için meydana getirilmiş olduğunu hiçbir zaman anlayamamışlardır.
126 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.