Bunalım Çağından İslâmın Aydınlığına Sözleri ve Alıntıları
Bunalım Çağından İslâmın Aydınlığına sözleri ve alıntılarını, Bunalım Çağından İslâmın Aydınlığına kitap alıntılarını, Bunalım Çağından İslâmın Aydınlığına en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Müctehidlerin, çalışmalarının en çok yoğunlaştığı saha, dünya işlerine ait kısımdır. Çünkü dünya işleri, örf âdet zaman ve mekânın farklılaşması ile değişir. Bunlar hakkında her asırda o asrın ihtiyaçlarına, o mahallin zorlamalarına göre ictihadlarda bulunmak lâzımdır.
Sayfa 305 - Marifet Yayınları 1998 BaskısıKitabı okudu
İslâm dininde tevekkül şartı, ilâhî sünnete ve tabiat kanunlarının gereklerine uygun hareket ve her türlü sebebe giriştikten sonra olacakları beklemek demektir. Yoksa acizlikle ve tam bir hakirlikle her şeye katlanmak demek değildir!
Sayfa 285 - Marifet Yayınları 1998 BaskısıKitabı okudu
Mazi, istikbalin aynadaki görüntüsüdür. Geçmişini bilmeyen bir millet geleceğe ümitle bakamaz.
Sayfa 272 - Marifet Yayınları 1998 BaskısıKitabı okudu
"Hayât-ı âile" isminde bir ma'îşet var;
Sa'âdet ancak odur... Dense hangimiz anlar?
Hayât-ı âile dünyâda en safâlı hayat,
Fakat o âlemi bizler tanır mıyız? Heyhat!
Sayfa 71 - Marifet Yayınları 1998 BaskısıKitabı okudu
En koyu dinsizler bile inanma ihtiyacından kurtulamamışlar, bu vazgeçilmez ihtiyaçla kıvranıp durmuşlardır.
Son asır inkârcılarının önderi olan Felix Dante hiç bir şeye inanmadığı halde yine inanma bağlantısından kurtulamadığını itiraf ediyor:
"İnsanların en hassas tarafları dine ait düşünceleridir. Bu düşünceye muhalif gördükleri her şey insanları en çok kızdırır, ve hatta en tehlikeli teşebbüslere kadar sürükleyebilir. Bir insan; kendisi ne düşüncede olursa olsun; diğer insanların inançlarına hürmet etmelidir. Bu, bir ahlâkî ve insanî vazifedir.
Bir insan, içinde bulunduğu toplumun an'anelerine, inançlarına hürmetle yükümlüdür. Kendisi hiç bir şeye inanmamakla, diğerlerinin inançlarını yıkma ve bu inançlara hakaret etme hakkını kazanamaz. Böye bir teşebbüs insana «ahlâksız ve alçak» namını kazandırır."
Sayfa 55 - Marifet Yayınları 1998 BaskısıKitabı okudu
Cihanda sebepsiz hiç bir hadise yoktur ve olamaz. Olayı hazırlayan sebepler ne kadar köklü olursa olayın meydana gelişi de o kadar sarsıntılı olur.
Sayfa 30 - Marifet Yayınları 1998 BaskısıKitabı okudu