İpucu vermek zorundayım. Çocuğumuz kaleme yeni bir isim buluyor : FİNDEL :)) Çevresindeki herkesi ikna etmeyi de başarıyor ancak kolay olmuyor. Başta klasik (!) öğretmenini ikna etmek çok zorluyor, üstüne de cezalar yiyor…
Peki yetişkinler ne ister ? Kendilerine itaat etmelerini, her dediklerine harfiyen uymalarını … Ama yetişkinlerin olmadığı ortamlarda da tek başına her şeyle doğru bir şekilde mücadele etmelerini de isterler , değil mi ?
Peki bu nasıl gerçekleşecek ? Dediğimi yap yaptığımı yapma modeliyle büyüyen hangi birey ; kendini tam manasıyla gerçekleştirmiştir ki ?
İşte tam bu noktaya dikkat çeken kitabımız, her ne kadar yetişkinlerin çocuklardan tam anlamıyla dediğine uymalarını beklerken bir yandan da tek başınayken kendini yönetebilmesini isterken , bunun kişiliğe ve davranışa nasıl yansıtılacağını anlatıyor. İtaat edilmediğinde cezaya başvurmanın aslında yetişkinin bu durumda bilgisiz, tecrübesiz kaldığını , ne yapacağını bilmemesinden kaynaklandığını diyor literatür. Bu noktada yetişkene düşeni de öğretmen karakterin bir mektubuyla anlatıyor.
Ne itaatkar ne de isyankar olsun çocuklar. Aradaki o ince çizgiye dikkat etmek lazım ;)
Kuşaklar arası çatışmanın , çocukların da bir birey olduğunu n normal olduğunu savunan kitabı siz yetişkinler ve çocuklara aşırı tavsiyedir .