Büyük Atatürk'ten Küçük Öyküler 3
Süleyman BulutBüyük Atatürk'ten Küçük Öyküler 3 Sözleri ve Alıntıları
Büyük Atatürk'ten Küçük Öyküler 3 sözleri ve alıntılarını, Büyük Atatürk'ten Küçük Öyküler 3 kitap alıntılarını, Büyük Atatürk'ten Küçük Öyküler 3 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bu gün batımına erişmek için ne kadar kan döktük biliyor musunuz?"
Sayfa 16 - Can çocuk
"Bu bakış pek öyle herkesin bakışına da benzemiyordu. Bu gözler bir yere bakıyor ama baktığı şeyden çok daha gerileri çok daha derinleri görüyor gibiydiler."
Sayfa 35 - Can çocuk
Annemin mezarı önünde ve Tanrı'nın yüce katında söz verip ant içiyorum ki ulusumun bu kadar kan dökerek elde ettiği egemenliğinin korunması ve savunması için gerekirse annemin yanına gitmekte gecikmeyeceğim. Ulus egemenliği uğrunda can vermek, benim için vicdan borcu olsun, namus borcu olsun.
Sayfa 100Kitabı okudu
"... ölüm yaratılışın en doğal bir yasasıdır. Fakat öyle olmakla beraber bazen ne üzüntü verici sonuçları olur."*
Sayfa 98 - *Mustafa Kemal Atatürk.Kitabı okudu
27 Ocak'ta İzmir'e gelen Atatürk, annesinin mezarını ziyaret ettikten sonra, Belediye Başkanı Behçet Uz, Zübeyde Hanım için tasarlattığı anıt mezar çizimlerini Atatürk'e sundu.
Atatürk, önüne konan tasarıma baktı... Dalgınlaştı. Bir süre öyle durarak baktı.
Tasarımın beğenilmediğini düşünen Behçet Uz: " Paşam," dedi, "bir kusur mu var?"
Düşünceli halinden yavaşça sıyrılan Atatürk:
"Hayır," dedi, "aksine çok süslü ve lüks buluyorum ve de masraflı."
Kısa bir sessizlikten sonra ekledi: "Siz oraya ağır bir kaya taşı getirtebilir misiniz?" diye sordu.
"Elbette Paşam."
"Onu getirtin... Üstünede 'Atatürk'ün annesi Bayan Zübeyde burada gömülüdür' yazdırın. Çevresini bir çocuk parkı ile süsleyin yeter..."
"O, çocukları çok severdi."
Sayfa 102Kitabı okudu
"...
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel
Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere
Al bir ata binmiş yalın kılıç
Koşuyor zaferden zafere...
...
Ümit Yaşar OğuzcanKitabı okudu
"Bilmediğin aş, ya karın ağrıtır ya baş."
Sayfa 38 - can çocukKitabı okudu
"Bunlar bizim gençlerimiz..."
"Evet Paşam, gençlerimiz!"
"Cumhuriyeti emanet ettiğimiz gençlerimiz..."
Sayfa 200Kitabı okudu
"Atatürk'ün gözlerine bakılamaz" denmişti çünkü.
Sayfa 33 - Can çocuk
Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar!
Burada bir dost vatanı toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar, gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır! Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır! Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuştur!
Sayfa 75Kitabı okudu
“Ülkü ne yaptın?” diye sordu. Ülkü yüzünde kocaman bir gülümsemeyle,
“Atatürkçüğüm elbisen siyah, ayakkabılarını da siyaha boyadım... Hepsini aynı renk yaptım,” dedi.
Sayfa 24Kitabı okudu
"Sizi bir kıvılcım olarak gönderiyoruz;gür alevler halinde dönmelisiniz!"
Sayfa 93 - can çocukKitabı okudu
Övünmeyı Bırakın !!
"Bir gün, Atatürk' ün sofrası yine kalabalıktı...
Sohbet uzayıp giderken çoğu zaman olduğu gibi söz, Kurtuluş Savaşı yıllarına, Türkiye Cumhuriyeti' nin kuruluş yıllarına geldi...
Sofradakiler sanki sözleşmiş gibi arka arkaya bu yıllardaki başarılardan söz etmeye başladılar.
Uzun bir süre, sessizce onları dinleyen Atatürk, herkesin geçmişi övme yarışına girdiğini görünce daha fazla dayanamadı. Araya girerek.
'Bırakın övünmeyi' dedi. 'Bunlar geçmişte kalmıştır. Bunlardan sonra ne yapacağız? Onlar üzerindeki fikirleriniz nedir? Onları söyleyin ki bir faydası olsun!'
Sayfa 158Kitabı okudu
"Bakılamıyor efendim... İmkânı yok gözlerine bakılamıyor. Çenesine kadar hadi neyse ama başınızı daha yukarı kaldırdınız mı gözleriniz iki kuvvetli projektörle karşılaşmış gibi kamaşıyor, çarpılıp sersemliyor, bir şeyler oluyorsunuz..."
Sayfa 33 - Can çocuk
Bütün arkadaşlarımın, Anadolu’da daha başka meydan savaşları verileceğini göz önünde tutarak ilerlemesini ve herkesin kuvayi akliyedini ( akıl kuvvetini) ve menabii cedalet ( yiğitlik gücünü) ve himmetini (çalışmasını) musabaka ile (yarışırcasına) ibzale ( esirgemeden vermeye) devam eylemesini talep ederim.
Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!
Sayfa 145Kitabı okudu