Büyük Doğu'nun Ruhu kitaplarını, Büyük Doğu'nun Ruhu sözleri ve alıntılarını, Büyük Doğu'nun Ruhu yazarlarını, Büyük Doğu'nun Ruhu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sen,kutuplarda hurma ağacı,Ekvator üzerinde de kutup ayısı yetiştirir gibi,varlığını ikiye bölen ve iki ayağından kafatasına kadar iki parçaya ayıran bu tezatlardan ne gün kurtulacaksın?
Necip Fazıl, 1912'de kız kardeşi Selma'nın vefatıyla hayatının ilk büyük vicdan azabını tadar. Selma, büyükbabasının şaire verdiği "bir lira çeyreği" ondan ister. Şairse Selma'nın dişlemiş olduğu elma karşılığında "bir lira çeyreği" ona verir. Ancak Selma'nın elindeki dişlenmiş elmayı almak gafletinde bulunması şairin vicdanını her yönüyle yaralar. Elmayı da niçin Selma'ya bırakmadığına hayıflanır içten içe.
...insan, içinde yaşadığı mekânlarla kurduğu ünsiyetten kolay kolay sıyrılamaz. Mekâna sirayet eden ruh, yaşantıların örgüsüyle kendini açığa vurur. Her bakımdan insanın ruhsal ve fiziksel hâllerinin yankısı yaşadığı mekânın renkleriyle etkileşir. Bu etkileşme neticesinde de insan, kendi ruhunun iç hayatından dışarıya sesler, seslenişler, renkler ve çizgiler aktarır. Adına ömür dediğimiz hayatın toplamı böylelikle asıl yatağında akmaya başlamış olur.
25 Mayıs 1983'te, geceleyin yatağında doğrulup, elâ gözlerini pencereden dışarıya, derin karanlığa diker. Pembeden daha kırmızı dudakları hafifçe kıpırdar:
"Demek böyle ölünürmüş!.." sözleriyle ruhunu var edicisine teslim eder.
Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir.
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!