Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Büyük Fikirler El Kitabı

Daniel Smith

Büyük Fikirler El Kitabı Gönderileri

Büyük Fikirler El Kitabı kitaplarını, Büyük Fikirler El Kitabı sözleri ve alıntılarını, Büyük Fikirler El Kitabı yazarlarını, Büyük Fikirler El Kitabı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eee biraz daha abartt
Milliyetçilik, bir milletin sadakat duyguları ve millet bilinci ile siyasal bağımsızlık talebi, hatta o milletin menfaatleri ve kültürünün diğerlerinden daha üstün olduğunun aşılandığı birtakım ince anlamlara sahiptir. Ayrıca, milliyetçilik, uluslararası alanda da tek taraflı bir tavrı savunur. Madalyonun bir yüzünde vatanseverlik (bireyin kendi vatanına bağlılık ve destek) diğer yüzünde ise jingoizm (saldırgan vatanseverlik), yabancı düşmanlığı (diğer ülkelere karşı önyargı), emperyalizm ve en nihayetinde faşizm söz konusudur
Anarşizm, tüm hükümetlerin kaldırılmasını, bunun yerine herhangi bir zorlayıcı gücü olmayan ve gönüllü işbirliği ilkeleri etrafında düzenlenmiş bir toplumun inşa edilmesini savunur.
Reklam
Sosyalizm, üretim, dağıtım ve değiş tokuş (ham madde ve fabrikalardan ulaşım altyapısına kadar her şey) gibi araçların tüm toplumun bireyleri tarafından sahip olunmasını ve/veya ona göre düzenlenmesi gerektiğini savunan politik ve ekonomik bir ideolojidir. Kapitalizme karşıt olarak görülen sosyalizm, şahsi servet sahip olunmasını reddederek daha adil toplumlar yaratmayı amaçlar. Üretim araçları, mallar ve hizmetlerin üretimi için tüm imkânları ve kaynakları kullanmayı esas alır
Muhafazakarlık (Conservatism), radikal değişimlere karşı durarak, geleneği ve statükonun korunmasını destekleyen politik bir ideolojidir. Klasik muhafazakârlık körü körüne değişime karşı çıkmaz, ancak herhangi bir reformun organik olarak gerçekleşmesi gerektiğini savunur. Modern muhafazakârlık ise özellikle serbest piyasa ekonomisi ilkeleri, şahsi servetin korunmasının yanı sıra, geleneksel ve sosyal tutumların desteklenmesi taraftarıdır.
Einstein’ın bir zamanlar dediği gibi ‘egemen uluslar büyük güç sahibi olduğu sürece, savaş kaçınılmazdır’
Roma İmparatorluğu devlet adamı Cicero, Aristo’nun bu düşüncelerini kendince şöyle dile getirir: “Hepimiz, özgür olabilmek için yasalarımızın hizmetindeyiz.’
Reklam
Groucho Marx, politikayı ‘sorunlar arama ve her yerde bir sorun bulma, sorunu hatalı teşhis etme ve yanlış çözüm uygulama sanatı’ olarak nitelendirir. J. K. Galbraith ise ‘berbat ve yavan olanlar arasında seçim yapma sanatı’ olarak tarif eder.
Platon meritokratik sistemi savunan bir diğer düşünürdür. Cumhuriyet adlı eserinde filozof, kralların ülkeleri yönetmesini önerir, çünkü ona göre iktidarı nasıl kullanacağını en iyi bilenler en bilge olanlardır. Öte yandan Aristo ise şunu söyler: ‘Bilge adama emredilmemeli, o emir verilmeli, o bir başkasına itaat etmemeli, daha az bilge olan, ona itaat etmeli.’
Meritokrasi, iktidarın yetkinlik veya liyakat temelinde seçilen kişiler tarafından yapıldığı bir toplumsal örgütlenme biçimidir. Başka bir deyişle, bir kişinin yetenekleri ve hünerleri onu belirli bir role en uygun hale getirir. Geleneksel olarak, ‘liyakat’ olgusu, genellikle sınavlardaki performans ile ölçülmektedir
Reklam
Üstüninsan öğretisi, seküler ve varoluşçu anlayışlar içinde en tartışmalı olan (Nietzsche’nin insanın “üstün” ırk kavramını geliştirmesi fikrini yanlış yorumlayan) fikir olması itibariyle, Hitler’in görüşlerine kadar yıllar içinde geniş yankılar uyanmıştır. Bugün, Nietzsche’nin yaklaşımı, Aşırı Sağ görüşlerin elinden büyük ölçüde uzaklaştırılarak, felsefenin en çarpıcı figürlerinden biri olarak varlığını sürdürmektedir.
Nietzsche, insanın Üstüninsan olarak için yol haritasını hazırlaması için üç aşamalı bir eylem planı önerir: Birinci olarak, rehavetin ortadan kaldırılması ve öz disiplin uygulanması; ikincisi, kişisel bağımsızlığın iddia edilmesi; Üçüncü olarak ise yeni bir masumiyet ve yaratıcılık duygusunun keşfi öngörülür.
Hayatta kalma içgüdüsü ile cinsel içgüdü gibi insan davranışlarını yönlendiren şeylere dair geleneksel görüşleri reddeden Nietzsche, Üstüninsan güdüsünün, insanın hem kendi benliğini, hem de dış dünyayı kontrol etme arzusu olan ‘iktidar etme isteği’ tarafından yönlendirildiğine inanır
Nietzsche, dinsel inancın kaybolmasının bıraktığı boşluğun bir nihilizm (hiçcilik) duygusu ile doldurulabileceğinden de korkar. Bu nedenle, Üstüninsan (Übermensch) fikrini, Tanrı duygusunun halefi olarak gündeme getirir. Nietzsche, insanların bağımsızlığı, kendine hakim olma yetisi, yaratıcılık, özgünlük ve vicdanın saflıklarını kapsayan bir figür olan Üstüninsan tanımlamasının insanlarla hayvanları ayırt edici özellikler olarak köprü işlevi göreceğini ileri sürer.
181 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.