Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Düşünce Tarihine Bakış

Büyük Muztaribler 3

Salih Mirzabeyoğlu

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Şuurun Derinlikleri..."
- " (...) Herşeyin sonsuza kadar birbirleriyle irtibatlı olduğu bir kâinatta, bütün şuurlar da birbirleriyle bağlantılıdır. Görünüşlerimiz ne olursa olsun, bizler sınırları olmayan varlıklarız; insanoğlu, şuurun derinliklerinde tektir…"
İBDA YayınlarıKitabı okudu
BİLMEYİ BİLMEK...
- " (...) Bilmeyi bilseydin, Allah Resûlü'nün sünnet ve hadîslerini, "Onun ölümünü üzerinden 200- 300 sene geçtikten sonra birileri toplamış!" diye fare kafası ve kenef ağzıyla reddetmezdin. "Kuvvetli hadîs" ve "zayıf hadîs" sadedinde serdedilen delillerin aslında zâhire rahmet cümlesinden olup, işin aslının "ehl-i kalb"e sorulması gerektiğini bilirdin. Aramayı ve sormayı bilirdin. Bulduğun cevabın, neyin hâlline dair yakîn getirilmesi gereken olduğunu bilir, bunun havada ve meselesiz bir gevezelik işi olmadığını, meseleleri bilsen bilirdin. "Kuvvetli hadîs" ve "zayıf hadîs" tasnifinin, nerede ve ne bakımdan mühim olduğunu, meselenin niteliğine nisbetle "zayıf" diye belirtilen hadîslerin, Allah ve Resûlü'nü "varoluşan" tarzda bilmek bakımından, tahkikî imânın istediği "irâdî katılım" ve doğrudan seçici hürriyet gereği bakımından, ne muazzam bir lütuf, değer verme ve kuvvet olduğunu da anlardın. Yâni, "zayıf" nitelemesinden, "ehemmiyetsiz" anlamını çıkarmazdın."
Sayfa 228 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
RUH ÜSTÜNE BİZİM HİÇBİR FİKRİMİZ OLAMAZ!
- "(...) Halbuki fikirler, bir şeyin ne sebebi olabilirler ne de bir şeyi meydana getirebilirler. Düşünen cevher, ruhtur. Ruh, fikirleri idrak ederek, zekâ onları meydana getirerek irâde olur. İdrak eden ruh olduğuna göre, ruhu idrak etmek düşünülemez. Bundan da şu netice çıkar ki, ruh üstüne bizim hiçbir fikrimiz olamaz. Beyhude yere araştırmayalım..."
Sayfa 103 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
MERAMIMIZ...
- " (...) İmâm-ı Şafîî Hazretleri, "fıkıhsız tasavvuf insanı zındıklığa, tasavvufsuz fıkıh da fıska götürür!" demiştir. Fısk; haddi tecavüz, isyân... Fıkıh ve tasavvuf, anlayış ve düşünce... Meramımız anlaşıldı mı?
Sayfa 12 - Takdim'den, İBDA YayınlarıKitabı okudu
FIKIH ve NEBH...
- " (...) Fıkıh, "anlayış" demek... Tefekkuh: Fıkıh tahsil etmek... Tefekküh: Yemiş toplayıp vermek. Meyvadar olmak. Hayrette kalmak... "Hikmet, müminin yitik malıdır, nerede bulursa alır!" Nebh: Yitik. Ansızın bulunan. Bir şeyi tenbih etmek, unuttuğunu hatırlatmak. Ansızdan yitirmek. Şerefli olmak. Meşhur olma, ün salma... İnsan ne aradığını bilmeden, bulduğunun da ne olduğunu bilmez; "ansızdan bulunan" ve "ansızdan yitirmek", söz konusu "hikmet" olunca, alınacak ve bırakılacak olanı bilmek bakımından, "İslâmî anlayış" ve seziş idrakini gerektirir... Meşhur: Zâhir olma."
Sayfa 12 - Takdim'den, İBDA YayınlarıKitabı okudu
BERKELEY'İN AĞACI...
- " (...) Berkeley, bir ağacın, ona bakmadığımız ve onu idrak etmediğimiz bir sırada nasıl olup da var olmakta devam ettiğini söylemiyor. Ama bunu kendisine sorabilseydik, şu karşılığı alırdık: Siz onu idrak etmediğimiz bir sırada o ağacın var olmakta devam ettiğini nereden biliyorsunuz?.. Buna karşı, o ağacın başkalarınca görüldüğünü ileri sürmek şaşkınlığına düşseydik belki de şöyle susturulacaktık: Başkalarınca görülmek, başka ruhlarda idrak edilmek demektir. Onu idrak edecek hiçbir ruh var olmasaydı, o agaç da var olamayacaktı. Oysa şunu da sormalıydık: Ruhumuz duyular yoluyla idrak ettiğine göre, duyular bize bir şeyler getiriyor demektir. Duyuların bir şeyler getirebilmesi içinse, dışımızda bir şeylerin bulunması gerekir. Dışımızdaki o bir şeyler nelerdir acaba? Madde olmasın. Eğer fazilet (iyilik), sonsuz güçlü ruhun (Allah'ın) idrak ettirdiği bir fikirse, faziletsizliği idrak ettiren nedir? Onu da idrak ettiren aynı sonsuz güç olması gerektiğine göre, bu çelişmeyi nasıl çözebiliriz" Bunlar, kaba birlemelere ve birlemelere kabaca cevab yetiştirmeye çalışanların soruları olabilir. "Mutlak tevhid mümkün değildir", "ruh ve nefs", "Allah'ın rızası ve kazası", "hakikati olan mahiyet ve hakikati olmayan mahiyet" vesaire gibi meseleler içinde bunların cevabı açıktır. Kaldı ki, Berkeley'in sisteminde bunlar açıkta bırakılmış değildir. Duyularla algılanan, ruhun var ettikleridir..."
Sayfa 104 - 105 İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
HEİDEGGER VESİLESİYLE...
- " (...) Hegel'e karşı tahlili ihtilâl iki inançla başladı: Birincisi, tecrübenin, maddî cisimleri gerçek olmadıklarını söyleyen nazariyeyi çürüttüğü iddiası. İkincisi de, felsefenin hakiki dünyayı incelemekte ilimle yarışamayacağı, dolayısıyla bu işten vazgeçmesi inancı. Tahlilci mütefekkirler, felsefenin gerçek vazifesinin eski Sokratik
Sayfa 348 - 349 Heidegger, İBDA YayınlarıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.