Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Büyük Oyun'un Küçük Aktörü: Şerif Hüseyin

İsmail Köse

Büyük Oyun'un Küçük Aktörü: Şerif Hüseyin Gönderileri

Büyük Oyun'un Küçük Aktörü: Şerif Hüseyin kitaplarını, Büyük Oyun'un Küçük Aktörü: Şerif Hüseyin sözleri ve alıntılarını, Büyük Oyun'un Küçük Aktörü: Şerif Hüseyin yazarlarını, Büyük Oyun'un Küçük Aktörü: Şerif Hüseyin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şerif Hüseyin babasının ölümü üzerine üç yıl kaldığı İstan­bul'dan 1861 yılında amcası Emir Abdullah'ın yanına Mekke'ye geri dönmüştür. Amcasının vasiliğinde Mekke'de geçirdiği deli­kanlılık ve gençlik yıllarında Bedevi adetlerini, aşiretlerin yaşam şeklini öğrenmiş, Yarımadayı dolaşarak bir tür saha tanıma faa­liyeti gerçekleştirmiştir. İstanbul'da başladığı eğitimini Mekke'de tamamlamış, Mekke'de amcasının kızı Abdiye Hanım ile evlen­miştir. Delikanlılık yıllarından itibaren Emirliği ele geçirebilmek için büyük bir arzu duyarak Mekke'de görevli emirlere karşı bir dizi entrikaya adı karışmıştır.
Sayfa 35 - Kronik KitapKitabı okudu
Hz. Hasan soyundan geldiğini iddia eden Şerif Hüseyin İn­giliz arşiv vesikalarına göre 1848 yılında, Mekke'de doğmuştur. Türkçe, İngilizce birincil ve ikincil kaynakların çoğunluğu Şerif'in doğum yerinin Mekke olduğu konusunda hemfikirdir; buna kar­şın doğum tarihi yaygın olarak 1852 şeklinde kaydedilmektedir. Şerif Hüseyin, Haşimi Zevi Avn sülalesinden Şerif Ali Paşanın (ö.1870) oğlu; Mekke Emiri Muhammet bin Abdülmuin bin Avn'ın torunudur. Çocukluk döneminde, Muhammet bin Avn'ın Emirlik görevi esnasında, 1856-1858 yılları arasında Mekke'de ikamet et­miştir.
Sayfa 35 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
Şerif Hüseyin
Aydınlanma düşüncesinin ve modern yaşamın din dı­şı olduğunu düşünüyordu. Görüşleri Orta Çağ Av­rupası'nın ruhban sınıfını andırır şekilde skolastik dar bir çerçevede şekillenmişti.
Sayfa 34 - Kronik KitapKitabı okudu
Şerif'in hayat hikayesi ve Arap Yarımadası'nın geleceği kendisinin Hicaz Emirliği'ne atanmasıyla başlamış, hikaye Emirlik görevi esnasında sonu belirsiz bir sergüzeşte dönüşmüştür. Kayıtlara göre Şerif Hüseyin; tıknaz sayılabilecek, ortanın bi­raz altında kısa boylu, açık tenli bir kişiydi. Delikanlılık yıllarından itibaren sakal bırakıp, daha sonra sakalını kesmediği bilinmektedir. Genellikle Arap geleneklerine uygun bir şekilde, bileklerine kadar uzanan beyaz bir entari ile üstüne cübbe giyerdi. Günümüzde ha­len televizyonlarda Arap şeyhlerinin ya da idarecilerinin başında görülen, agal adlı kordon şeritle tutturulan Arap aşiret başlığı ye­rine başına Mekke sarığı sarardı. Fikri sabit, muhteris, kurnaz ve acımasız bir kişiliğe sahipti.
Sayfa 34 - Kronik KitapKitabı okudu
Şerif Hüseyin'in hırslarının önündeki en büyük tehdit güvenilmez kişiliğini çok iyi tahlil etmiş olan II.Abdülhamid idi. Şerif, İTC'nin 1908 yı­lında kısmen, 1909 yılında ise fiilen iktidarı ele geçirmesiyle Ab­dülhamid engelinden kurtulmuştur.
Sayfa 33 - Kronik KitapKitabı okudu
Tam adı "Şerif Hüseyin bin Ali bin Muhammed el-Haseni bin AbdülMuin bin Avn el-Haşimi" şeklinde olup güvenilmez, düalist, ihtiraslı karakteri nedeniyle, Hicaz'da Emirlik ile ilgili entrikalar çevirip karışıklık çıkartamaması için II. Abdülhamid tarafından 1883 ( 1892?)-1908 yılları arasındaki dönemde İstan­bul'da ikamete mecbur tutulan Şerif Hüseyin'in kaderi, İttihat Terakki'nin (İTC) hükumet darbesiyle değişmiştir. Uzun yıllar İstanbul'da çeşitli girişimlerde bulunup, emellerini gerçekleşti­rebilmek amacıyla fırsat kollayan Şerif Hüseyin, 1908 yılında yaşanan idari kaostan karlı çıkmayı başarmıştır. Hicaz Emirli­ği'ne atanabilmek için İngiliz Büyükelçiliği dahil hemen herkesle çıkara dayalı ilişkiler kurup, asıl niyet ve karakterini saklamayı, İTC'nin lider kadrosunu aldatmayı becermiştir.
Sayfa 33 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
Abdullah'ın 1921 yılında Ürdün Emiri, diğer oğul Faysal'ın da Irak Kralı yapılması Şerif Hüseyin'in Arap dünyasındaki otoritesini iyice sarsmıştır. Faysal, Irak Kralı olduk­tan hemen sonra, 10 Ekim 1922 tarihinde İngiltere ile 18 mad­delik bir ittifak antlaşması imzalayarak Irak'ın idaresini, 14 Mart 1925 tarihinde Turkish Petrolium Company'ye tanıdığı imtiyaz­lar ile de petrol alanlarının denetimini İngiltere'ye vermiştir. Şerif Hüseyin Mart 1924'te, Türkiye'de Halifeliğin kaldırıl­masından sonra kendisini Halife ilan ettiyse de Mekke'yi kuşatan İbni Suud bin Abdülaziz tarafından krallığına ve Halifelik iddia­larına son verilmiştir. Şerif Hüseyin 1931 yılı başına kadar Kıb­rıs'ta sürgün hayatı yaşamıştır. Bundan sonra, Ürdün Emiri olan oğlu Abdullah'ın yanına gitmiş, birkaç ay sonra da Amman'da ölmüştür. Osmanlı Devleti' ne en zor anında hıyanet edip binler­ce Anadolu evladının çölün kumlarına gömülmesine neden olan Şerif ve ailesi ilahi cezalandırmadan kurtulamayarak, ya zillet içinde ya da çeşitli suikastlarda can vermişlerdir.
Sayfa 32 - Kronik KitapKitabı okudu
Arap Yarımadası'nın kaderini Hicaz Emiri Şerif Hüseyin'in Kahire Müstemleke İdaresi Yüksek Komiseri Henry McMahon ile yaptığı mektuplaşmalar şekillendirmiştir. Mektuplar, İngiltere ta­rafından sır olarak saklanmışlar, İkinci Dünya Savaşı başlamadan birkaç ay önce, 1939 yılı Şubat ayında Avam Kamarası'nda Mc­ Mahon-Şerif Hüseyin mektuplarının kamuoyuna açıklanması is­tenmiştir.
Sayfa 31 - Kronik KitapKitabı okudu
Arap Yarımadası'nı ele geçirmekten daha zor olan, orayı kont­rol edebilmekti. Nitekim tarih boyunca Yarımadada güç müca­delesi ve kanlı çarpışmalar hiç bitmemişti. İngiliz politikalarının uygulanabilmesinin en kolay yolu Yarımada ve diğer İngiliz sö­mürgelerindeki dini hassasiyetlerin kullanılabilmesiydi.
Sayfa 31 - Kronik KitapKitabı okudu
İngiltere, 1916 yılı öncesinde Arap Yarımadası'nın çeşitli böl­gelerinde yerel iş birlikçiler bulmuş, Yarımada'da Osmanlı varlığını bitirecek bir ayaklanma çıkarmış, bu esnada Yarımadayı Siyonist­ler, Fransa, Rusya ve Arap kabile şefleri arasında paylaştırmış, ar­kasında kaos, kan, gözyaşı bırakan bu sürece "Arap özgürleştirme" hareketi adını vermiştir. Dönemin en büyük kolonyal devletinin kendi çıkarları doğrultusunda faydacı bir politika güdüp, kolonyal çıkarlarını "özgürlük" gibi meşru, kulağa hoş gelen sevimli adlar altında gizlemesi çok tuhaf bir durum değildir.
Sayfa 30 - Kronik KitapKitabı okudu
207 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.