Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Büyük Ressamlar - Degas

David Spence

Öne Çıkan Büyük Ressamlar - Degas Gönderileri

Öne Çıkan Büyük Ressamlar - Degas kitaplarını, öne çıkan Büyük Ressamlar - Degas sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Büyük Ressamlar - Degas yazarlarını, öne çıkan Büyük Ressamlar - Degas yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
NEW ORLEANS ŞEHRİNİN ACILARI, 1865
Bu resim 1865 yılında French Salon sergisince kabul edilen Degas'ın ilk resmidir. Az ilgi görmüş olmasına pek şaşırmamak gerekir çünkü Manet'in Olympia resmi de aynı sergideydi ve Paris sosyetesinde skandal yaratmıştı. Manet'in görünüşe göre sosyete fahişesi olan cüretkar çıplak Olympia portresiyle karşılaştırıldığında Degas'ın ortaçağa ait savaş sahnesi oldukça demode kalıyordu. Degas, üç yıl önce Amerikan İç Savaşı'nda İttifak kuvvetlerinin işgal ettiği New Orleans'ın kaderi hakkında yorum yapmaya niyet etmiş olsaydı verdiği mesaj bu kadar açık olmazdı.
Sayfa 5 - Beta Yayıncılık, Haziran, 2015Kitabı okudu
Eugène Delacroix
Eugéne Delacroix 19. yüzyılın ilk yarısının en büyük sanatçılarından biriydi. Dramatik tuvalleri, egzotik edebi temaları, genellikle de (1832'de ziyaret ettiği) Afrika'nın kuzeyine ait hikâyeleri, Ingres gibi öncü Fransız klasik tarz sanatçılarının tam zıttı bir şekilde resmediyordu. Delacroix'in romantik betimlemeleri kendisini takip eden Empresyonist ressamların öncüsü olmasını sağlayan göz kamaştırıcı renklerle yapılmıştır. Degas'ın, babasının aksine, Delacroix'in büyük bir hayranı olduğunu mektubundan alının şu kısım açıklamaktadır: "Biliyorsunuz ki kendisini düşüncelerinin keşmekeşine bırakan ve ne yazık ki kendisi uğruna resim yapmayı ihmal eden, her şeyin temellendiği o kilit taşı olan Delacroix hakkındaki düşüncelerinizi paylaşmam imkânsızdır."
Sayfa 4 - Beta Yayıncılık, Haziran, 2015Kitabı okudu
Reklam
Kusur Bütünleyicidir
Buradaki neredeyse bütün kadınlar güzel ve yine bir çoğunda da her şeyde olduğu gibi ufak çirkinlik izleri var.”
Geçmişe Olan Hayranlık
Degas büyük Fransız ve İtalyan ustaların sanatlarından etkilenmiştir ve onların yeteneklerini öğrenebilmek için kendisini onların eserlerini kopyalamaya adamıştır. 1857'de Roma'ya gelişinde etrafında gördüğü sanat eserlerini saplantılı bir şekilde çizerek 28 tane taslak defterini doldurmuş ve 1960 yılına kadar en az 700 adet Rönesans eserini ve Klasik eseri kopyalamıştır.
Sayfa 4 - Beta Yayıncılık, Haziran, 2015Kitabı okudu
Degas'ın Paris'i
Degas bütün hayatını Paris'te geçirmiştir. Sanatçı dostuyla birlikte resimlerini sergilemiştir, ama kendisini asla bir Empresyonist ressam olarak görmemiştir. Kendisi doyumsuz bir sanat koleksiyoncusuydu ve körlük başlangıcı yavaş yavaş resim yapmasını engellerken çizmekten çok toplamaya zaman ayırdı. 1908'de artık resim yapmayı aşağı yukarı bırakmıştı ve 1917 yılında ölene kadar kederli bir hayat sürdü. Ömrünün son yıllarında, bastonuyla yolunu bularak ve sürekli "Tek düşündüğüm şey ölüm" diye tekrarlayarak yanından geçen motorların yeni seslerinden bihaber bir şekilde Paris sokaklarında dolaşıyordu.
Sayfa 2 - Beta Yayıncılık, Haziran, 2015Kitabı okudu
Berthe Morisot
Morisot, Degas'ın kadınlara karşı genellikle olan dostane olmayan tutumuna rağmen onun arkadaşıydı. Morisot hem resimlerini Empresyonist toplulukla birlikte sergiliyordu, hem de birçok Empresyonistin resimlerine konu oluyordu. Farklı tarzı eleştirmenlerin “savruk” diye adlandırdığı serbest fırça darbelerini göstermektedir. Ancak arkadaşları ve çağdaşları Empresyonistlerin ardından çokça aranan içtenliği yakalayan tekniğinin özgüvenine hayrandılar.
Sayfa 7 - Beta Yayıncılık, Haziran, 2015Kitabı okudu
Reklam
James Tissot zamanının çoğunu anavatanı Fransa'dan ziyade Londra'da geçiren önemli bir portre ressamıdır. Eseri Victoria dönemi sosyetesini resmetmesiyle ünlüdür ve günümüzde çok sığ ve anlamsız diye eleştirilmektedir. 1874'te Degas Londra'daki arkadaşı Tissot'a bir mektup göndermiştir; “Buraya gel, sevgili arkadaşım Tissot, tereddüt etme ve kaçma. Boulevard'da sergilemelisin. Senin için iyi olur... Manet seni bunun dışında tutmak istiyor ama muhtemelen çok pişman olacaktır." Degas, Boulevard des Capucines'deki Empresyonist grubun ilk sergisine atıfta bulunmaktadır. Empresyonistleri realist akım olarak tanımlar: “orada realist bir Salon olmalı.”
Sayfa 6 - Beta Yayıncılık, Haziran, 2015Kitabı okudu
Degas zengin bir ailenin çocuğu olduğu için şanslıydı ve bu yüzden babasının da desteğiyle sanat tutkusuyla uğraşabilmişti. Hâlâ babasının evinde yaşamaya devam etse de 1859'da, yirmi beş yaşındayken, Paris'te, Rue Madame'de kendisine ait bir stüdyosu vardı. O zamanlar orada kafe topluluğunu oluşturan ve 19. yüzyılda sanata yön veren diğer sanatçıların arasına karışmaya başladı. 1860'ların ortak noktası Edouard Manet'in en fazla tanındığı yer olan Batignolles bölgesindeki Café Guerbois idi. Manet ve Degas'ın birbirleri üzerinde güçlü etkileri olacaktı.
Sayfa 2 - Beta Yayıncılık, Haziran, 2015Kitabı okudu
Degas'ın modellerinden birinin bir arkadaşına Degas hakkında şöyle dediği söylenir: 'O tuhaf bir beyefendi - poz verme seansımın dört saatini saçlarımı tarayarak harcadı.'
Sayfa 19 - BetaKitabı okudu
opera
“The lack of an Opéra is a real privation” “Operanın yokluğu gerçek yoksulluktur.”
24 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.