Kendi kendini kandıraranların, dolandıranların yanında dünyadaki bütün dolandırıcılar hiç kalır. Ben de böyle yutturmacalarla kendi kendimi kandırmıştım.
Neler çektiğimi, bundan sonra ne kadar sadık olmaya karar verdiğimi, ne ıstıraplar yaşadığımı kimse hiçbir zaman bilmeyecekti. Beni bekleyen ölüm korkunçtu. Ama öldükten sonra kötü anılma korkusu ölümün kendisinden çok daha korkunçtu.
''onu sevmenin yıkım olduğunu biliyordum ama bunu bilmek ona duyduğum sevgiyi azaltmıyordu. onun kusursuz biri olduğuna inansam ancak bu kadar ona bağlanırdım''
Her zaman az çok mutsuzduk ve tanıdıklarımızın çoğu da aynı durumdaydı. Aramızda, sürekli eğlendiğimiz gibi şen bir hayal ürünü, bir de aslında hiç eğlenmediğimiz gibi çıplak bir gerçek vardı. Sanıyorum ki bu son durum oldukça yaygın bir şeydi.