Büyük Uyku
Raymond ChandlerBüyük Uyku Sözleri ve Alıntıları
Büyük Uyku sözleri ve alıntılarını, Büyük Uyku kitap alıntılarını, Büyük Uyku en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan sarrafı yanıma fazla güveniyorum herhalde.
Meteliğe kurşun ata ata hal kalmadı bir aydır.
Elli dört yaşında baba olmaya karar veren bir adamın başına gelenleri hak ettiğini eklememe de gerek yok herhalde.
Taptaze bir sabahtı, havada hayatı tasasız ve tatlı göstermeye yetecek kadar dirilik vardı, insanın aklı başka yerde değilse tabii. Benimki başka yerdeydi.
Alkolden başka şeyler de akşamdan kalma eder insanı. Beni kadınlar etmişti. Hasta ediyorlardı beni.
Bendeniz yatağa hep lastik altlı pabuçlarımla girerim, hani gece gece vicdanım rahatsız olur uyanırım da, ses çıkarmadan vicdanımı orada bırakıp tüymem gerekirse diye.
"Kitap satıyorsunuz, değil mi?" dedim en kibar ve tiz sesimle.
Beni şöyle bir baştan aşağı süzdü. Gülümsediği filan yoktu artık. Gözler rafadanla katı arası. Duruş pek dik, pek sert.Gümüş tırnaklarıyla camlı kitap raflarını gösterdi. "Neye benziyor bunlar - greyfurta mı?" dedi.
Haksızsam bana tersini kanıtla, iskemlemin minderini yiyeyim.
"Sabıka kaydı vardı."
Omuzlarını silkti. Aldırmaz bir sesle konuştu: "Torpili yoktu. Bu boğazına kadar suça batmış yoz ülkede sabıka kaydı olmanın tek anlamı budur."
"Şöyle kalkarmış gibi yap. Yavaş yavaş öne doğru gel. Ara sıra nefes al ki ölmeyesin!" Filmlerdeki sert erkeklerin o çok alışılmış lakayt sesini taklit ediyordu. Bunların hepsini sinema böyle yaptı zaten.
Bir kere öldükten sonra nerede yattığın ne fark ederdi? Ha pis bataklıkta ha yüksek bir tepede mermer bir kaidenin altında? Ölüydün, büyük uykuyu uyuyordun, böyle şeyler seni üzmezdi artık. Petrol de su da birdi insana, rüzgar da hava da. Sadece büyük uykuyu uyurdun, nasıl öldüğün ya da nerede can verdiğin belasına aldırış etmeden.
İnsanlar kumar oynadığı sürece kumar oynatan yerler de olacak.
Ekim ayının ortalarında bir sabah saat on bir suları, gökyüzünde güneş parlamıyor, yamaçların berraklığı biraz sonra boşanacak sıkı bir yağmurun habercisi.
Bizim iş öyle gariptir ki Allah cezasını versin, ihtiyar bir kadın pencereden bakıyordur, kaçan birini görür, altı ay sonra bir sıra zanlı arasından onu bulur çıkarır, ama otel görevlilerine gıcır gıcır fotoğraf gösterirsin de adam bir türlü emin olamaz.
"İçeri nasıl girdim dünyada aklına gelmez, bahse var mısın?"
Bir sigara buldum çıkardım, bıkkın gözlerle süzdüm onu. "Bahse varım ki gelir. Anahtar deliğinden süzüldün, Peter Pan gibi."
"O da kim?"
"Şey canım, bilardo salonundan ahbabım olan biri."