Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Buzdokuz Dergisi - Sayı 7 (Eylül-Ekim 2021)

Buzdokuz Dergisi

Buzdokuz Dergisi - Sayı 7 (Eylül-Ekim 2021) Gönderileri

Buzdokuz Dergisi - Sayı 7 (Eylül-Ekim 2021) kitaplarını, Buzdokuz Dergisi - Sayı 7 (Eylül-Ekim 2021) sözleri ve alıntılarını, Buzdokuz Dergisi - Sayı 7 (Eylül-Ekim 2021) yazarlarını, Buzdokuz Dergisi - Sayı 7 (Eylül-Ekim 2021) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
bıkılan ama bitmeyen ve mecburen yeniden alışılan şeyler hakkında
Bir maziye karıştırıldı Her turda bir parça canından bir huyundan ödün çocukken karışılan suçlar Gençlikte ısınan kanda bulunan -bir bir sana unutturuldu Saçının rengi, sınıfının içine çektiği duman Saygı-kavminden sana duyulan Taçlandırdığın törenler Eve elme sevincin Rekabetten aldığın keyif Talihe emredecek ağzın sonsuza dek kapatıldı Aklında yok hiçbir fikrin Boştun ... Sevdiğin biri varken evde oralar hep doludur her yer doludur Sevdiğin doldurur kendinden büyük boşluğu Sevdiğin evden gidince kalan boşluktan Notalar yükselir göğe, bazı yavaş ve dokunaklı müzikler bestelenir bir yerlerde ... Bense hiçbir gizemin anahtarı değilim köprü değilim dehliz ya da arka bahçeye açılan kapı Büyük kapı dar kapı değilim ralı kanatlı yavrulu veya demir Ardımda benden büyük bir şeyi saklamıyorum, hiçim, inceyim, hafifim, boşum Bana sorulsa çıkmaz dünyanın yakasından hiç leke
hayriye ünalKitabı okudu
saldırdığım değirmenler gibi hissediyorum
mağaranın varoluş sancısına uyanan ermiş dedi ki: içine ve derine dalmak içindir insan uzağın anlamı için kendisinden vazgeçmiş kendinden dışarı çıkıp geri dönen bir an ... o içinde taşıyor mağarasını nereye gitse ben içimden taşıyorum, senin için bu tavır aşkım için savaş yanımda, diyorum ermişe içim uzak kalıyor içime, dışım içime ağır ... ve insan ancak sırtında kendini taşır durduğu yerde insan kök salmış bir karanlıktır insan hem karanlığa hem aydınlığa alışıktır
Sayfa 30 - utku'can yazıcıKitabı okudu
Reklam
Yüzleşme
geceleri yastıkları ve balkonlara özenen odalarımı kapı kapı dolaştırıyorum paniklerim atak rüyalarım ölünerek cinayetlerine gülümsüyor seksenlerden kalma ince kıyım taşkınlardayım ... yorgundur bacakları şehirlerimin sesimi duyun ey bu durakta kalmadan gidenler evdeki sözler karşıya karşıdakiler eve uymuyor gündüz vapur gece tren üşütülüyorum. abaküsleri kırkar kırkar sayıp içimi gösterir aynaları bilinmez oyunlara duvarlarımızı da silinmez aynalara katıyorum aslında gece gündüz yollarda istenmeden büyütülüyorum önüme kuleler oturmuşsa da saatlerin içi ve kaybolmuş insanları yalnızdır dünyanın kuyusuna attığımız taşlar beni bilir ben taşları desem hangi dünyanın durması yaradır
Sayfa 28 - serkan özerKitabı okudu
unutmak ağaçtır
kabuğuyla bir ağacım şimdi kabuğuyla bir yara çok bulandım. söz bende tekil. dünya denen yerin dibinden seslerle çatlıyorum hüznün güzelliğine, yarası olan benimle yürür demek gafletine düştüğüm o an, boynumdan başlayarak bir hayvan bıçağını bileyecek nabzıma, dünyaya eşlik edecek kanım aktıkça hayvan, kükreyecek bedenimde söz dağıldıkça güzel. ... memesi kesilmiş kandırılmış dünyaya çok bulandım. şimdi kendimden aşağı sarkarak toprağa fısıldayacağım toprak beni anlayacak. yaralarım kabuk bağlayacak. diye. ... inancından gölgeye sığmayan bir put içimde büyüyor, yolu unuttum dedim unutmak kuşlardır demek için. kuşlara gazel, kente sövgü; yaşamak için orman gerekmiyor bir ağaç bazen yetiyor.
Sayfa 24 - hüseyin akcanKitabı okudu
Renkli İlaçlar
ben korkağıyım telaş içinde kemiklerimin içindeyim arkeolojik kazı başlatan insan renkleri her yanda kırmızı çürüğü olan yeşil mavi çıkıyor rengi insanın ... sülüğün açlığıdır kanım. işliyor derimi, çıkınca da hep yarısını bırakıyor. yarılarım nerede benim ya da neden hep ben yarılardanım ... fısıltısı gerilimle kalbimden geçiyor kabus içimde sakinlik duvar terlerinden adımı soruşturmuş kadeh tokuşturuyor kristal çarpışım olası ışıltı isikli kuslu ve ağaçtan seslerin çalgısı izime geliyor kötü müzisyenlerin içindeyim iğrenç şarkılar içimde ... duyuyorum beni delirten çalgıyı. korkağıyım herkes gibi ben de koşuyorum telaş orada korkuyu bulamıyorum taştan yapılma değiliz bozulmalar olacak sonuçta otomobil firmaları yüzüme vuruyor dostum çıkmacılar uykusuz göz mü olurmuş gözümün içinde yaşıyorum bu kez ben onu görüyorum
Sayfa 16 - Emre SöylemezKitabı okudu
Merhaba Pierre Riviere, Nasılsın?
Almanağımı yuttu orman yabaniydi neşem Budanmadı korkum bulandı hezeyan Konuşma hakkı verdi kan, şaşırdım, kullanmadım İlk kez gürültülüydüm, ilk kez görüldüm Münzevi olmaya kıyım gerek, dedi ses, kıy Kimdi hatırlamıyorum yaratıcı mıydı kim? Hat ettim gazabı saldırın hemen Benmişim bir aile cinayeti yaratan sakin Kimsenin konuşmadığı budala, sersem. ... Ücram apaçık hücremi kilitliyor mahvım Son kurbanımsın ey boğaz bükül derinden Ayaklarım havalanır borcumu öderim Yine de nefesimden ayrılmaz merakım Tanrı beni susuz bıraktı, neden?
Sayfa 15 - Zeynep Tuğçe KaradağKitabı okudu
Reklam
Giderayak-Orhan Veli
Handan,hamamdan geçtik, Gün ışığındaki hissemize razıydık; Saadetinden geçtik, Ümidine razıydık; Hiçbirini bulamadık; Kendimize hüzünler icad ettik, Avunamadık; Yoksa biz... Biz bu dünyadan değil miydik?
Sayfa 71 - Zeynep ArkanKitabı okudu
İnsanların arasında kelimelerden yapılmış görünmez camlar vardır. Şiir işte o camları kırmak için vardır...
Sayfa 53 - Atakan YavuzKitabı okudu
...Bir dünyanın görünür olması için kelimelerin ortadan kaybolması gerekir. Kelime aradaki perdedir. Zaten hiçbir zaman vadettiği anlamı vermez, adil ve tarafsız değildir. Ya ideoloji ya tarih ya da vaizler tarafından ele geçirilmiş ses ve anlam birimlerini taşır ki bunlar da "talimatlar yığınıdır"...
Sayfa 53 - Atakan YavuzKitabı okudu
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.