Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ortaçağ'da Bilge Kadının Katli

Cadılığın Tarihi

Lois Martin

En Eski Cadılığın Tarihi Gönderileri

En Eski Cadılığın Tarihi kitaplarını, en eski Cadılığın Tarihi sözleri ve alıntılarını, en eski Cadılığın Tarihi yazarlarını, en eski Cadılığın Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1828'de, Alman hukuk profesörü Karl Ernstjarcke, cadıların, ortaçağ Hıristiyanlığının aşağılayıcı bakışıyla sonuçta Şeytana tapıcı mezhebe dönüşmüş bir pagan kültünün üyeleri olduğunu ileri sürmüştür
Alman, Franz Josef Mone tarafından geliştirilmiştir. Mone'ye göre, cadılık Hristiyanlık öncesi bir Yunan ürünüdür ve muhtemelen Hecate ya da Dionysos'a adanmış gizli bir kültün kalıntısıdır. Bu kült, daha sonra hem vatansever Alman paganlar hem de daha sonra Hristiyanlar tarafından dışlanmıştır. Ancak nejarcke ne de Mone iddialarını somut araştırmalarla ya da belgesel kanıtlarla desteklemişlerdir.
Reklam
110 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Cadı Avı
Cadı imgesi 15-16. yüzyıl Avrupa'sına aittir. 0 tarihler aynı zamanda cadı korkusunun ve "cadı avı"nın en tepede seyrettiği dönemlerdir. 15 ve 16. yüzyıl cadı algısı tamamen şeytanla işbirliği yapan, ruhunu şeytana satarak doğa üstü yetenekler elde eden kadınlar üzerinden kurgulanmış bir algıdır. Birini şeytanlıkla suçlamak eşittir halk
Cadılığın Tarihi
Cadılığın TarihiLois Martin · Kalkedon · 200959 okunma
110 syf.
8/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Cadı Avı
Cadı: Büyücülük ve sihirle uğraşan kadın. Cadı: Şeytanla sözleşme imzalayıp onun emrine giren, İsa’yı inkar eden, Şeytan’ın Krallığını büyütmek isteyen, bebek yiyen, bazen de uçan kötü kadın. Cadı ya da cadı kavramının ortaya çıkışı, anlamlandırılması, tarihsel sürecine dair fikir birliği yoktur. Lois Martin’in bu eseri Cadı kültüne dair kısa ve
Cadılığın Tarihi
Cadılığın TarihiLois Martin · Kalkedon · 200959 okunma
15 ve 16. yüzyıl cadı algısı tamamen şeytanla işbirliği yapan, ruhunu şeytana satarak doğa üstü yetenekler elde eden kadınlar üzerinden kurgulanmış bir algıdır.
13-17. yüzyıllar arasında tüm cadı mahkemelerinin yüzde ellisi Fransa-Almanya-İtalya arasındaki "altın üçgen" de (Strasbourg çevresindeki 300 mil yarı çaplı bir daire de denebilir) gerçekleşmiştir. Bu bölge Hıristiyan teolojisinde "heretikler" (sapkınlar) diye anılan Katharlar (Albigenler) , Waldensianlar gibi Anadolu orijinli toplulukların Avrupa'da yerleştikleri bölgedir. Sivas, Divriği ve çevre bölgelerden sürgün edilen ışık inanışı mensupları 8-9. yüzyılda zorunlu olarak yerleştikleri Bulgaristan coğrafyasında Bogomiller olarak anılmaktaydı. Bu topluluklar kuzeye doğru yayıldıkça Katolik Kilisesi için bir çeşit kabus halini aldılar. Bu toplulukların en önemli özellikleri (erdemleri de diyebiliriz) ortak mülkiyete inanmaları ve kadın erkek eşitliğini öne çıkarmalarıydı. Hem Bogomillerde hem de Katharlar'da kadınlar ermiş olabiliyorlar, yani ruhban sınıfın içinde yer alabiliyorlardı.
Reklam
Kathar kadınları Doğu'nun büyük bilgi hazinelerini ve 10 bin yıllık kültürünü yanlarında Avrupa'ya taşıdılar. Kadın Ana kültürünün uzun yüzyıllar öncesinden, Anadolu'nun kadın egemen dönemlerinden o günlere gelen kadın kültürünün dinsel bağnazlık karşısında gerilediği yer erkeklerle eşit olmaktı. Ancak bu eşitlik bile Hıristiyanlık coğrafyasında kabul edilemez bir olguydu. O dönemlerde Avrupa'da kadınlar bir tür köleydi.
Albigen Haçlı Seferi bu insanlara karşı düzenlenerek, Katharlar kırılmış, ateşe atılarak cezalandırmışlardır. Bir kez daha ateşle imtihana giren Anadolu göçmenleri kendilerini gizlemek zorunda bırakıldılar. Kilisenin buna karşı da önlemi hazırdı: Engizisyon Mahkemeleri.
Bu kadınlar o zamanın en tutucu toplumunda evlerde toplanarak ışıkları söndürüp toplu zina ayinleri yapmakla, şeytanla işbirliği yaparak isa'nın kilisesine karşı savaşmakla suçlandılar.
134 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.