(Ciltli)

Caesar

Adrian Goldsworthy

Caesar Gönderileri

Caesar kitaplarını, Caesar sözleri ve alıntılarını, Caesar yazarlarını, Caesar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
En asil ailelerden biri olan lulii ailesinde doğmuş olan Caesar, şeceresini Anc­hises ve Venüs'e dayandırıyor ve bu iddia tarihçiler tarafından destekleni­yordu. Görünüşü açısından diğer bütün vatandaşları geride bırakmaktaydı. -Velleius Paterculus, MÖ 1. yüzyılın ilk çeyreği.
MÖ 264'te Romalılar ilk kez İtalya dışına bir ordu gönderdiler ve bu durum Kartaca Savaşı'na yol açtı. Kartacalılar Fenike uyrukluydu ve Romalıların onlara verdiği isim olan Poeni (Pön) de buradan gelmektedir. Birinci Kartaca Savaşı (MÖ 264-241) Roma'ya ilk denizaşırı eyaleti olan Sicilya'yı kazandırmış ve savaşın bitiminden hemen son­ra buna Sardinya da eklenmiştir. İkinci Kartaca Savaşı (MÖ 218-201) ise İspanya'da kalıcı bir Roma varlığına ve Makedonya ile ilişki ku­rulmasına yol açmıştır. Cumhuriyet'in vatandaşlar ile müttefiklerden oluşan devasa insan kaynağı ve sarsıcı kayıpları dahi karşılayabilmesi,Kartaca'ya karşı kazanılan zaferde önemli bir rol oynamıştır.
Reklam
Roma günümüz şehirleri kadar büyük bir alana yayılmıyordu.Özellikle daha fakir mahallelerde yaşama alanı oldukça sınırlı ve nü­fus oldukça yoğundu. Yine de her anlamıyla Roma'nın kalbinde, açık bir alan olan Forum vardı. Burası ticari bir alandı; büyük binalarının yanında yer alan ve müşterilerine imparatorluğun bütün lükslerini su­nan şık dükkanlardan, büyük ticaret şirketlerinin temsilcilerine ve tahıl tüccarlarına kadar herkes burada iş görürdü. Aynı zamanda bir adalet ve yasa mekanıydı: Mahkemeler burada toplanır, avukatlar davaları­nı burada savunur, jüriler kararlarını burada verir ve bunların hepsi halka açık bir şekilde yapılırdı.
Mücadele, şahıs konsüllüğe ulaştığında son bulmuyordu. Akabin­deki statüsü başka konsüllere kıyasla makamın hakkını verip vermedi­ğine bağlıydı. Ordunun başına geçip Cumhuriyet'in düşmanlarını harp meydanında mağlup etmek, özellikle de Roma'ya döndükten sonra bir zafer alayıyla (triumphus)ödüllendiriliyorsa, büyük bir başarıydı. Mu­zaffer general, iki tekerlekli bir at arabasının içinde, ele geçirdiği esirler­den, ganimetten, başarılarını simgeleyen başka sembollerden ve kendi askerlerinden oluşan tören alayının başında yer alırdı. Bu geçit töreni Roma şehrinin merkezinden geçerdi. General, Roma'nın en önemli tan­rısı olan Iuppiter Optimus Maximus'un Uüpiter] özel giysi ve işaretle­riyle donatılır, hatta pişmiş topraktan yapılan eski tanrı heykellerine benzemesi için yüzü kırmızıya bile boyanırdı. Generalin arkasında du­ran bir köle, kafasının üstünde defne çelengi tutardı ama aynı zamanda bir görevi de kulağına bir fani olduğunu unutmamasını fısıldamaktı.Zafer alayıyla ödüllendirilmek büyük bir şerefti ve bu şerefe nail olan kişiler bunu kapılarının önüne sürekli olarak defne çelenkleri asarak(gerçi bazıları bu betimlemeyi duvarlarına oyma biçiminde işlemeyi ter­cih ediyorlardı) kutlarlardı. Bu tür bir başarıya oldukça önem verilir ve aynı zamanda diğer senatörlerin zaferleriyle de mukayese edilirdi.
Genel olarak,seçmen kitlesi becerikli ve ülke için gereken her şeyi yapabilecek şahıslar arayışındaydı.Geçmişteki başarılar bu becerinin kanıtı olarak gösterilirdi. Fakat eğer kendi adına fazla bir başarısı bulunmuyorsa,aday özellikle kariyerinin ilk evrelerinde ailesinin kendinden önceki kuşaklarının başarılarını da kullanabilirdi.Romalılar ailevi özelliklerin kuşaktan kuşağa aktarıldığına gönülden inanırlardı.
Geleneksel olarak Roma'nın kuruluş tarihi MÖ 753 olarak kabul edilmiştir. Romalılar için bu sene İlk Sene'ydi ve bu tarihten sonra gerçekleşen olaylar resmi olarak "şehrin kuruluşundan" (ad urbe condita) şu veya bu sene sonra olarak tarihlendiriliyordu.
Reklam
Geri111
117 öğeden 111 ile 117 arasındakiler gösteriliyor.