Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çağdaş Söylenler

Roland Barthes

En Eski Çağdaş Söylenler Sözleri ve Alıntıları

En Eski Çağdaş Söylenler sözleri ve alıntılarını, en eski Çağdaş Söylenler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... daha başlangıçta, önemle belirtilmesi gereken şey söylenin bir bilişim dizgesi, bir bildiri olduğudur. Böylece, söylenin bir nesne, bir kavram ya da bir düşün olamayacağını görüyoruz; bir anlamlama biçimidir söylen, bir biçimdir.
Sayfa 179 - söylen: mythKitabı okudu
Politikaya dar bir alan bırakılır. Bir yanda Fransa var­dır, öbür yanda politika. Kuzey Afrika işleri, Fransa'yla ilgili oldukla­rı zaman, politika alanına girmez. İşler ciddileştiği zaman, Politika'yı bırakıp Millet'e geliyormuş gibi yapalım. Sağdaki kişilere göre, Poli­tika Sol'dur: kendileriyse, Fransa.
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam
Sağdaki kişilere göre, politika Sol dur: kendileriyse Fransa (yani devlet).
Sayfa 147Kitabı okudu
Biftek de tıpkı şarap gibi kan söylenselinde yer alır. Etin yüreğidir biftek, arı durumda ettir, biftek yiyen boğa gücünü bedenine sindirmiş olur. Hiç kuşkusuz, bifteğin çekiciliği neredeyse çiğ olmasından gelir: biftekte kan görünür; doğal, yoğun, hem sıkı, hem bölünebilir durumdadır; diş altında hem kaynak gücünü, hem insanın kendi kanı­na boşalmadaki yumuşaklığını iyice duyuracak biçimde azalan bu ağır madde türü eskil "tanrılar yemeği"ni çok güzel anıştırır. Kanlılık bifteğin var olma nedenidir: pişme dereceleri ısı birimleriyle değil, kan görüntüleriyle dile getirilir: biftek kanlı (o zaman boğazlanmış hayvanın atardamar akışını anımsatır) ya da mavi'dir (burada da kırmızının aşırı durumu olan morumsunun aracılığıyla damarların dopdolu kanı esinlenir)
Sayfa 59 - Hürriyet Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Marslılar bölümü
Öyleyse Mars her türlü ülküleştirim düşünde olduğu gibi, kusursuz kanatları bulunan bir düşlenmiş dünyadan başka bir şey değil.
Sabun ve Deterjanlar
Omo’nun derinlemesine temizlediğini söylemek, çamaşırın derin olduğunu varsaymaktır; bu da hiç düşünmemiş olduğumuz bir şeydir.
Reklam
Harcourt Oyuncusu
Yürümek-söylensel olarak- belki de en bayağı, dolayısıyla en insanca devinidir. Her düş, her ülküsel imge, her türlü toplumsal yükseliş, portre ya da otomobil aracılığıyla önce bacakları siler ortadan.
“Faşizm, susma yasağı değil, söyleme mecburiyetidir.”
Biftek de tıpkı şarap gibi kan söylenselinde yer alır. Etin yüreğidir biftek, arı durumda ettir, biftek yiyen boğa gücünü bedenine sindirmiş olur. Hiç kuşkusuz, bifteğin çekiciliği neredeyse çiğ olmasından gelir: biftekte kan görünür; doğal, yoğun, hem sıkı, hem bölünebilir durumdadır; diş altında hem kaynak gücünü, hem insanın kendi kanı¬na boşalmadaki yumuşaklığını iyice duyuracak biçimde azalan bu ağır madde türü eskil "tanrılar yemeği"ni çok güzel anıştırır. Kanlılık bifteğin var olma nedenidir: pişme dereceleri ısı birimleriyle değil, kan görüntüleriyle dile getirilir: biftek kanlı (o zaman boğazlanmış hayvanın atardamar akışını anımsatır) ya da mavi'dir (burada da kırmızının aşırı durumu olan morumsunun aracılığıyla damarların dopdolu kanı esinlenir)
Politikaya dar bir alan bırakılır. Bir yanda Fransa var¬dır, öbür yanda politika. Kuzey Afrika işleri, Fransa'yla ilgili oldukla¬rı zaman, politika alanına girmez. İşler ciddileştiği zaman, Politika'yı bırakıp Millet'e geliyormuş gibi yapalım. Sağdaki kişilere göre, Poli¬tika Sol'dur: kendileriyse, Fransa.
Reklam
Öyleyse Mars her türlü ülküleştirim düşünde olduğu gibi, kusursuz kanatları bulunan bir düşlenmiş dünyadan başka bir şey değil.
.. daha başlangıçta, önemle belirtilmesi gereken şey söylenin bir bilişim dizgesi, bir bildiri olduğudur. Böylece, söylenin bir nesne, bir kavram ya da bir düşün olamayacağını görüyoruz; bir anlamlama biçimidir söylen, bir biçimdir.
(…) hepimizi tehdit eden bir yıldırı gösterisine de tanık olduk: bize yüklediğinden başka bir dil işitmek istemeyen bir iktidar tarafından yargılanma yıldırısı. Hepimiz gücül olarak birer Dominici’yiz, adam öldürmediysek de dilinden yoksun bırakılmış, daha da kötüsü, suçlayıcılarımızın diliyle gülünç kılıklara sokulmuş, alçaltılmış, mahkum edilmiş sanıklarız. Dilin kendisi adına bir insanın dilini çalmak, bütün yasal cinayetler bununla başlar.
Sayfa 37 - Hürriyet Vakfı Yayınları, Çev. Tahsin Yücel, Birinci Baskı, Haziran 1990; (Yaşlı, bilgisiz bir köylü olan Dominici bir İngiliz çifti öldürmekle suçlanmış, yargılanması büyük yankılar uyandırmış.)Kitabı okudu
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.