Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dünya Matematik Tarihindeki Dahilerimiz

Cahit Arf ve Matematikçilerimiz

Ali Kuzu

Cahit Arf ve Matematikçilerimiz Sözleri ve Alıntıları

Cahit Arf ve Matematikçilerimiz sözleri ve alıntılarını, Cahit Arf ve Matematikçilerimiz kitap alıntılarını, Cahit Arf ve Matematikçilerimiz en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Matematiği belleme, kendin yap, anla!” diyen Arf, gündelik hayatımızın ayrılmaz bir parçası. En çok kullanılan kağıt paramızda Cahit Arf var... 10 liralık banknotların arka yüzünde Cahit Arf’ın resmi ve dünyada tanınmasını sağlayan “Arf Değişmezi ”nin formülü bulunuyor. "
Geçmişi iyi bil ki Geleceği sağlam basasın. Nerden geldiğini iyi bil ki Nereye gideceğini unutmayasın. Şeyh Ebadileden Osman GAZİ'YE...
Sayfa 1
Reklam
Geçmişini iyi bil ki geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki nereye gideceğini unutmayasın. Şeyh Edebali‘den Osman Gazi‘ye...
Ölümsüzlük
Matematiği “tüme varımsal bir bilim” olarak tanımlayan Arf, bu bilimin sonsuz kümeler için geçerli olduğunu altını çizerek matematik-ölümsüzlük ilişkisini şöyle açıklıyordu: “Bu sonsuzlukları tümevarımsal bir şekilde kavrıyoruz ve kavradığımız zaman da o sonsuzluğu hissediyoruz. Ve bu bize mutluluk veriyor: Çünkü ölümü unutuyoruz... Herkes ölümsüz olduğu alanda çalışmak ister: Ben de matematikte kendimi ölümsüz hissettim... ”
Kurtuluş Savaşı yılları... İstanbul, İnebolu, Kastamonu, Ankara, Adana derken, sonunda aile İzmir’e taşınıyor. Cahit artık beşinci sınıfta: “..(genç bir öğretmen vardı. Matematiğe olan ilgim işte o adamla başladı. Bana Öklid geometrisinin Pisagor teoremine kadar bütün teoremlerini ispat ettirdi...”
Reklam
“Amacım, öğrencilerime şu veya bu görüşü telkin değil, özgür insanlar yetiştirmek. ” O zaman kastettiğim özgürlük bugün mutluluğumuz için bir bakıma en çok gerekli olduğu kanısında olduğum “önyargılardan kurtulma ” idi. Kanımca Milli Eğitim ’in temel ilkesi şu veya bu şekilde şartlanmış gelecek kuşakların yetiştirilmesi değil; tam tersine, gelecek kuşakların şartlanmamış, olayları olduğu gibi gören, her olayda, her davranışında “neden ” diye sorabilen ve bu soruya doğal, mantıksal yanıtlar verebilen kişiler olarak yetiştirilmiş olmalıdır. ”
Yanından hiç eksik etmediği piposuyla, yüzündeki “yaramaz çocuk ” ifadesiyle bu muzip, şakacı, neşeli adam, kalın gözlük camlarının arkasından bakışlarını bugünün “milliyetçi Çılgın Türk”lerine yöneltse, o gülen, zeki bakışlar muhtemelen gölgelenirdi ve şöyle sorardı kaygıyla: “Demek vatanseversin... Peki, bu memleketi ileri seviyelere yükseltmek için ne yaptın, yahu?” Cahit Arf’ın kendine özgü “çılgın”lığı, kıt harçlıklı öğrencilere de esin kaynağı olabilsin... Şimdi sorun kendinize her gün cebinizde taşıdığınız 10 liralık kağıt paranın arka yüzünde resmi yer alan Cahit Arf hakkında ne kadar bilginiz var?
Cahit Arf, dünya matematik dahilerinin çözemediği cebir problemini çözerken, bazı halkalara "karakteristik halka" adını vermiş ve daha sonra gelen yabancı araştırmacılar bu halkalara "Arf Halkaları" ve bunların kapanışlarına "Arf Kapanışları" adını vermişlerdir.
Derken askerlik: Arf, topçu olmaktan çok memnun çünkü bu sayede matematikten kopmamış oluyor. Şu alıntı, Cahit’in neşeli, esprili yapısını da gösteriyor: “Balistik dersi veren topçu subayı, top mermisinin namludan çıktıktan sonra nasıl bir seyir izlediğini fazlaca uzun açıklamalarla anlatırken, Cahit’in dinlemediğini fark etti ve “Anlat bakalım, topu ateşledikten sonra mermi ne yapar?” diye sordu. Sıkıldığını gizleyemeyen Cahit, “Herhalde oturup bir yorgunluk kahvesi içer!” deyiverdi ve bu yüzden “iki gün katıksız hapis’ cezası aldı.”
Reklam
Yayılmasını istediğim bir şey var: Çocuklarımızın bellemekten kurtarılması, anlamaya çalışmalarını sağlamak. Bazı gençlere böyle bir etki yapmış olduğumu ümit ediyorum. Bizde okullar hâlâ böyle değil.. Belletiyorlar.
... O zaman kastettiğim özgürlük bugün mutluluğumuz için bir bakıma en çok gerekli olduğu kanısında olduğum “önyargılardan kurtulma” idi. Kanımca Milli Eğitim ’in temel ilkesi şu veya bu şekilde şartlanmış gelecek kuşakların yetiştirilmesi değil; tam tersine gelecek kuşakların şartlanmamış, olayları olduğu gibi gören her olayda, her davranışında “neden ” diye sorabilen ve bu soruya doğal, mantıksal yanıtlar verebilen kişiler olarak yetiştirilmiş olmalıdır”.
Büyüksün.
“Biz Adana ’dayken hava çok sıcak olunca geceleri dama çıkılırdı. Evimizin önünde gazino gibi bir şey vardı; orada bir gün bir flm oynattılar: Biz de damdan seyrediyorduk. Fakat fillmler hep yabancı dilde konuşuluyordu. Ben o zaman biraz Fransızca biliyordum fakat konuşulanları anlamıyordum. Yanımızda Fransızca bilen genç bir hanım vardı ve bizim damda toplanan gruba filmi tercüme ediyordu. Annem babam da ‘Bak işte sen de böyle Fransızca öğrenirsen bunu sen de yapabilirsin. ’diyerek beni teşvik etmeye uğraşıyorlardı. Onlara 'Ben yabancı dil öğrenmeyeceğim. ’dedim. Nedenini sorunca, 'Çünkü öyle çalışacağız ki onlar bizden öğrenecek, keşifleri biz yapacağız. ’diye cevap verdim. Toplumun güçsüzlüğünden ızdırap duyan dokuz yaşındaki bir çocuğun hisleriydi bunlar.”
Bir gün kantinde Cahit Bey ile öğle yemeği yiyordum. Nereden O konuya gelindiğini hatırlayamıyorum fakat konuşmamızın bilim adamlarını araştırmalarına iten sebepler etrafında cereyan etmişti. Sonuçta iki sebep üzerinde fikir birliğine vardık: “yaşadığımızı hissetmek ve “ölümsüzlüğe yaklaşmak. ” Descartes’in söylediği gibi, her insan, özellikle bir bilim adamı, düşünmekle kendisinin varlığını hisseder, yani yaşadığını hisseder. Diğer taraftan “üretme arzusu” insanın temel içgüdülerinden biridir. Kimi insan çocuk ister ve buna sebep olarak, ya “ailem devam etsin” veya “benim eserim olsun” der.
Amin
Ölümün yaşı yok. Genç-yaşlı herkes, er veya geç bu dünyadan göç edip gidecektir. Bu, Tanrı buyruğudur. Bütün mesele, bu dünyadan gelip geçerken arkada nurdan bir iz bırakabilmektir. Ancak bu gibiler ölümlerinden sonra rahmetle, saygıyla anılırlar. Aziz arkadaşım rahmetli Cahit Arf, yaptığı hizmetlerle daima rahmetle anılacak, mutlu kişilerdendir. Rahmetli Cahit Arf, hayatı boyunca yaptığı hizmetler ve çevresinde yarattığı saygıdeğer kişiliğiyle kendisini seven arkadaşlarının, uzun yıllar süren hocalığı arasında yetiştirdiği binlerce öğrenci, çok sayıda bilim adamı ve meslektaşlarının kalbinde daima canlı olarak yaşayacak ve daima rahmetle ve saygıyla anılacaktır. Nur içinde yatsın.
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.