Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çanakkale'den Filistin Cephesine

Sarkis Torosyan

En Eski Çanakkale'den Filistin Cephesine Sözleri ve Alıntıları

En Eski Çanakkale'den Filistin Cephesine sözleri ve alıntılarını, en eski Çanakkale'den Filistin Cephesine kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sansür... Kıskançlıktan...
"Yeni Mecmua’nın yayımladığı “Çanakkale Nüsha-i Fevkaladesi”nin 1918 yılında piyasaya çıktıktan kısa bir süre sonra İttihatçıların kararıyla toplatılmış olması güzel bir örnektir. Bu kararın altında yatan sebep, Yeni Mecmua’da genç gazeteci Ruşen Eşref (Ünaydın) Bey’in “Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Bey ile Mülakat” başlıklı röportajının yayımlanmış olmasıdır. Toplatma kararının arkasında Mustafa Kemal Paşa’nın imajının parlatılmasından rahatsız olan Enver Paşa’nın İttihat ve Terakki Genel Merkezi’nin bulunduğu tahmin edilmektedir. Derginin toplatılmasıyla ilgili dedikodular İstanbul’da yayılınca, aynı dergi, bu sefer kapağına Liman von Sanders’in fotoğrafı konularak tekrar yayımlanır. Enver Paşa, Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal Paşa’nın halk arasındaki itibarını silmek için, onu Çanakkale Cephesi Komutanı Liman von Sanders’in gölgesinde bırakmayı tercih etmiştir."
"Doğu Cephesi’nde 1914 yılının Aralık ayının son haftasında yaşanan Sarıkamış bozgununun sorumlusu olan Enver Paşa, on binlerce askerin kaybının faturasını, ayaklandıklarını iddia ettiği Anadolu Ermenilerine çıkartmıştır."
Reklam
"Mondros Mütarekesi sonrasında, Enver Paşa taraftarı olan bazı eski İttihatçılar, Bakü’de üslenmişler ve 1920 yılında Türkiye Komünist Fırkası isimli partiyi kurmuşlardı."
Dünya değişmedi. Hala öyle...
"Dünya değişiyor. Fakat benim size anlatacağım zaman diliminde, dünya en önemli vasıfları insan hayatını hiçe sayarak hırsları için başkalarını kurban etmek olan küçük adamların etrafta gezinip duran gölgeleri tarafından yönetiliyordu."
Sayfa 100Kitabı okudu
"Kötü yönetilen, sömürülen, eğitimsiz, din adamlarının hakimiyetindeki bir milletin içerisinde baskı gören milli bir azınlık olarak biz Ermeniler her zaman kuşku ve gerginlik dolu bir hava içinde yaşadık. Çok kan kaybettik, sözü dahi edilmeyen baskılar gördük ve katliamlara maruz kaldık. Hafiye teşkilatının yarattığı baskının etkisini hissederek ve zulümle yönetildik. Kısacası, yeryüzündeki bütün milli azınlıklarla aynı kaderi paylaştık. Umutsuzca özerlik isterken, öncelikle emperyalist Rusya’ya, sonra emperyalist İngiltere’ye ve en sonunda da emperyalist Fransa’ya kandık. Lakin aslında ulusların isimlerinin bir önemi yoktur. Emperyalizmin amaçları ve uygulamaları sadece yüzeysel farklılıklar gösterir; fakat özünde onursuz ve iğrençtir. Emperyalistler bizi isyana kışkırtıyorlardı. Bir yanda, bizler üzerimizdeki milliyetçi emellerin ağırlığı altında ezilirken, diğer yanda, yöneticileri tarafından sömürülen Türk halkı kışkırtılarak aşırı uçlara doğru yönlendiriliyordu. Demagoglar, Ermenileri yem olarak kullanarak dini duyguları ve fanatizmi körüklüyor ve bu gariban kalabalığın zihnine hükmetmeye çalışıyordu. Gerçekleşmesi imkansız olan hayali milliyetçi hedeflere ulaşmak üzere kışkırtıldık. İçinde bulunduğumuz isyan halinin yarattığı tehdit yüzünden çaresizliğe düşen Türkler, sonunda Ermeni meselesini Birinci Dünya Savaşı esnasındaki büyük katliamlarla kesin olarak çözmeye karar verdiler."
Sayfa 103Kitabı okudu
"Alın yazısı, işin sonudur. Şans ise insanları sona sürükleyen rüzgardır. Her ikisi de esrarengizdir."
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
"Ermenilerden sadece inançları yüzünden değil, Türkiye’deki ticaretin büyük bir kısmında söz sahibi oldukları için de nefret ediyorlardı. Mübarek günlerinin cuma yerine pazar olmasından da hiç hazzetmiyorlardı. Yine de onları en çok rahatsız eden şey, Ermenilerin Türklerden çok daha zengin olmalarıydı. [Ermenilerin nüfus içindeki oranları ile] mukayeseli olarak çok az sayıdaki Ermeni paşa ve tüccarın bu kadar şanslı oldukları gerçeğini ise görmezden geliyorlardı."
Sayfa 179Kitabı okudu
Yalnızlık...
"Benim payıma mutlak ve can yakıcı bir yalnızlık düştü. Dünyam, insanların gölgelerinin sağa sola savrulduğu, benimse tek başıma öylece dikildiğim ıssız bir harabeye dönüştü."
Sayfa 184Kitabı okudu
"Onlara tek bir şey öğretilmişti: Allah’ın onlara yazdığı alın yazısına tamamen inanarak bunu kayıtsız şartsız kabul etmeleri. Başka bir kadere sahip olamayacaklarına dair kör inançlarının biz subaylar için bir şans olduğuna inanıyordum."
Sayfa 185Kitabı okudu
Yıl 1917
"Musul’a intikalimizin iki hafta öncesinde Kumandan Halil Paşa, gıda olarak vergi toplanmasına karşı büyük kabilelerin başlattığı bir direnişle karşılaşmış, yüz elli askerini gerekirse zor kullanarak gıda maddesi toplamaları için göndermişti. Bu askerlerin hiçbiri dönmedi. Kabileler sonradan subayların başlarını çuvallara doldurup yolladılar."
Sayfa 215Kitabı okudu
36 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.