...Kurumuş sapları kazıp çıkarıyoruz.
Diyoruz ki: Ekim ’de bırakırlar mı bizi, döner miyiz?
Saray işleri de iyi gitmiyor, rahatımız yok.
Üzüntümüz büyük, ama dönemeyiz ülkemize...
O ayrılışa ne kadar üzüldüğümü sorarsan:
Baharın sonunda yaprakların düşmesi gibi birşey bu,
Düğümler içinde dolanıp bükülerek.
Konuşmanın ne faydası var, konuşmanın sonu yok,
Yürekteki şeylerin sonu yok...
O ayrılışa ne kadar üzüldüğümü sorarsan:
Baharın sonunda yaprakların düşmesi gibi bir şey bu,
Düğümler içinde dolanıp bükülerek.
Konuşmanın ne faydası var, konuşmanın sonu yok,
Yürekteki şeylerin sonu yok.
Kuşlar kanat çırpıyor ağacıma konmak için,
şöyle dediklerini duydum galiba:
‘Başka insanlar yok değil,
Ama en çok bu adamı seviyoruz biz,
Ama konuşmak istesek de
Acımızı anlayamaz..’