Yine Büyük heyecanla okuduğum 9+ yaş Çocuk edebiyat kitabı ile merhaba
Serinin ilkinde kendi benliğinin peşine düşen Çaylak bu sefer evrenle olan ilişkisini çözmekte. “Neden bir tavuk değilim? Onları tüketebiliyor oluşumuz onlara haksızlık değil mi?” “Bize niçin İnsan olmak istiyor musun diye sorulmadı? Belki de istemeyecektim“ ve dahası.
Kendimizi keşfetmek için sorulan güzel sorular ve bunlara verilen güzel cevaplar..
a l ı n t ı
Kelimelerimiz azaldıkça duygularımızı ve düşüncelerimizi ifade edemez hale geliriz. Kendi çağdaşlarımıza, yaşıt ve arkadaşlarımıza bile... ve sonra ifade edemediğimiz için bizi huzursuz eden duygu ve düşüncelerden uzaklaşarak, duygusuz ve düşüncesiz bireyler hâline geliriz.
- Ama kimse duygusuz ve düşüncesiz yaşayamaz.
-Evet ve işte o zaman, "Büyük Biraderlerin" düşünmemizi istediği şeyleri düşünür, hissetmemizi istediği duyguları hissetmeye başlarız.
Aynı olaylara aynı tepkiyi veririz, aynı şarkıları beğenir, aynı sanatçıların delisi oluruz.
Aynı kafelere gider, aynı çiçekler için tezgah önlerinde kuyrukta bekleriz.
Aynı telefonlara sahip olmak için para biriktirir ve aylarca taksit öderiz. Gık bile diyemeyiz. Bir kere bile olsun ne halt ettiğimizi sormak aklımıza gelmez. Çünkü kendimizden, kendimizi bulamayacak, bulsak da oturup iki çift laf edemeyecek kadar uzaklaşmışızdırartık...