Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cehennem Şiirleri

Berrin Taş

Cehennem Şiirleri Sözleri ve Alıntıları

Cehennem Şiirleri sözleri ve alıntılarını, Cehennem Şiirleri kitap alıntılarını, Cehennem Şiirleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“sanatçı kırılmış bir dal yitik bir düş kuşatılmış zakkum çiçeği unuttu düşlerin efendisi ağzının mühürlendiğini unuttu konuşamadığıı: seslendi boğulmuş mırıltılarla ölmek bir daha uyanmamak değildir yitirmektir günbatımını”
"dünyanın herhangi bir yerinde hapisanelerim boştur sokaklarımda dilenci yoktur yaşlı insanlar yoksulluk çekmezler vergiler ezici değildir ben onun saadetinin koruyucusu olduğum için insanlık alemi benim dostumdur denirse işte o zaman o memleket anayasası ve hükümeti ile övünebilir" demiştin''
Sayfa 51 - İnsancıl Yayınları: 84Kitabı okudu
Reklam
" ... 'insanlık onuru', salt yücelik anlamına gelmez; her top- lum tekinin düşünce, duygu ve davranış özgürlüğünü dile getirir. İnsan, ancak o zaman kendisinden özgür birey kavra- mını kovan, üstün insan tasarımından kurtulabilecektir. Sa- nat duyguları ve tutkularıyla, aşkta, dostlukta ve ailedeki ki- şisel bağlılıklarıyla nasıl bireyin yeniden yerleştirilmesine yardım etmek zorundaysa, ulusun ne olduğunu anlatacak yeni kavramın da yerleşmesine yardımcı olmak zorundadır. Sanat, ulusu ne ırk olarak, ne de kanın ve toprağın ürünü di- ye betimleyecektir.
"Sanat, büyük alanlan göz önünde tutmadı. Faşizm, bu duygu boşluklarından kendisi için yararlandı. Salt sanatçılar da en insana özgü ögeyi bir yana atarak daha tehlikeli bir boşluk bıraktılar. Gençliğe birkaç yitirilmiş kavramı, sahteci- liğe kurban gitmiş birkaç gerçeği açık seçik gösteren bir kitap ya da tiyatro oyunu yararlı olabilir."
"dünyayı değiştirmek için otuz namuslu insan arıyordun" ama hurdasın şimdi bulamadın otuz namuslu insanı
Nicedir uyuyordu sanat uçuşan sözcüklerle bulanık resimler arasında silinmişti insan yüzü şiirler konuşmuyordu kapandı şair yoksunluğun karanlık mağarasına söz erteledi gücünü
Reklam
seni nere saklasam gözümün içine mi saklasam..
İnsancıl Yayınları,Haziran~2005Kitabı okudu
Burjuvazi dünyayı karartmıştır. Geceyle gündüz birbirine girmiştir. Yıldızlar çekip gitmiştir. Pusulasız kalmıştır insanlık. Bereketli üzüm bağları kurumuştur. Tam bu sırada Thomas Paine görünür, cezaevi yıkıntıları arasında. Robespierre kara dumanlar arasındadır. Başı önündedir. Yüzü, yangın yeridir. Thomas Paine şöyle seslenir Robespierre'ye, "unutmadım kardeşim / Bastille'i yıkarken parçalandı tırnakların / 'dünyayı değiştirmek için / otuz namuslu insan arıyordun' ama burdasın şimdi / bulamadın otuz namuslu insanı ... " Robespierre, bunun üstüne şöyle konuşur, "bir zamanlar sen ... dedi /gök gürledi /şimşek çaktı /geçmişe uzanan işaret parmağı /öfkenin ışığında tarihi deliyordu /sen ... / 'dünyanın herhangi bir yerinde / hapishanelerim boştur / sokaklarımda dilenci yoktur ( .. .) ben onun saadetinin koruyucusu / olduğum için insanlık alemi benim dostumdur denirse / işte o zaman o memleket anayasası / ve hükümeti ile övünebilir' demiştin". Dilenci yok. Cezaevi yok. Böyle bir dünya için yola çıkıyor burjuvazi. Oysa IMF'siyle, Dünya Bankası'yla bütün insanları dilenci yaptı. Ya cezaevleri ... dolup taşıyor. Bu burjuvazinin kesin başarısızlığıdır.
Thomas Paine
"dünyanın herhangi bir yerinde hapishanelerim boştur sokaklarımda dilenci yoktur yaşlı insanlar yoksulluk çekmezler vergiler ezici değildir ben onun saadetinin koruyucusu olduğum için insanlık alemi benim dostumdur denirse işte o zaman o memleket anayasası ve hükümeti ile övünebilir. "
Sayfa 51 - İnsancıl YayınlarıKitabı okudu
Yağmur damlaları söndürebilir mi göğsümüzdeki yangını?
Sayfa 76 - İnsancıl YayınlarıKitabı okudu
543 öğeden 361 ile 370 arasındakiler gösteriliyor.