Cehennemin Tarihi
Georges MinoisCehennemin Tarihi Gönderileri
Cehennemin Tarihi kitaplarını, Cehennemin Tarihi sözleri ve alıntılarını, Cehennemin Tarihi yazarlarını, Cehennemin Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Herkes kendinden kaçmaya çalışıyor ama belli ki kendinden kurtulamıyor, kendine rağmen kendine bağlanıyor. Kendinden nefret ediyor.
İnsanoğlu kendi gizemini çözemediği sürece kafasında bir cehennem tahayyül edecektir..
Kuran, Yakındoğu mitolojisinden öğelerle Yahudi ve Hıristiyan inanışlarının aynı potada eridiği çok ayrıntılı bir cehennem öğretisi içerir. Yeni Ahit, Hıristiyan öğretisinde birçok dalgalanmaya yol açacak belirsizlikler içerirken, yalın, somut ve kesin bir nitelik taşıyan Kuran öğretimi, herkesin üzerinde mutabık kalacağı sağlam bir inancın yayılmasını kolaylaştırmıştır
Sayfa 77 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Cehennem izleğini ilk dile getirip yayan, MÖ l. yüzyılın başına ait Enok Kitabı ile birlikte Musevilikteki apokrif metinlerdir. Söz konusu kitapta melekler tarafından öteki dünyaya götürülen Tufan öncesi peygamberlerden Enok/Hanok, ateş ırmağını ve karanlıklar dağını aştıktan sonra cehennemin girişine varır; burası batıda göğün ateş sütunları yakınında bulunan bir uçurumdur. İçeride iki grup ölü, dar bir vadide, çekecekleri işkenceleri beklemektedir: ılımlı cezalar çekecek olan mutsuz yaşamış günahkarlar ile cezaları sonsuza dek sürecek mutlu yaşamış günahkarlar.
Sayfa 52 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Yakındoğu'nun tüm dinleri arasında belki de uzun süre en "materyalist" olanı İbrani dinidir. En eski kitaplara göre her şey ölümle sona eriyor gibi görünmektedir. Zira 63. mezmura göre ruhların "toprağın derinliklerinde" bulunan Şeol'e gittikleri kabul edilse de burası hiçlikten pek farklı değildir: Ruhlar, sağlam bir kapıyla kapalı duran bu yerde, hiçbir şekilde ruhgöçüyle yeniden dirilme umutları olmadan, tozun içinde hareketsiz, duyarsız ve bilinçsiz yatar. Bu yüzden, iyiler ile kötülerin hepsinin aynı yazgıyı paylaşacağı canlılar için beklentiler hiç de iç açıcı değildir.
Sayfa 48 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Budizmde cehennem soğuk ve sıcağın hüküm sürdüğü on sekiz bölüme ayrılır; Çin dinlerinde dokuz cehennem vardır; kötü eylemlerin sayıldığı kitabın okunmasına ve ruhların tartılmasına tekrardan rastladığımız Japonya' da cehennemlikler birbirlerini öldürmekte, ezilmekte, yenilip yutulmakta ve boğulmaktadırlar.
Sayfa 28 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Hinduların ölüler diyarı tasavvuru, herkese açık bir ikamet alanından, ahlaki nitelikli bir cezalandırmaya evrilmiştir. MÖ 2. binyılda, Vedalar döneminde ölüler, karta (delik), vavra (zindan) ya da parşana (uçurum) adındaki bir yeraltı ülkesinde, ayrım gözetilmeksizin ikamet ederler: duygulardan arınan varlıkların hazin hayaletsi varoluşu. İlk ayrım, seçilmemiş olan herkesin, koşullarının kötüleşeceği, ölüler ülkesi hükümdarı Yama'nın krallığına yollandığı Rig Veda ve Atharna Veda'da ortaya çıkar. Azap çekilen yer anlamındaki naraka yani cehennem sözcüğü çoktan meydandadır.
Sayfa 27 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Ölünün,Osiris mahkemesinin kırk iki yargıcı karşısında okuduğu metin;
"İnsanları hiç dolandırmadım. Dul kadını üzmedim, mahkeme önünde yalan söylemedim. Kötü niyetli olmadım. Bir işçi şefini her gün yapması gerekenden daha fazla iş yapmaya zorlamadım. İhmalkar olmadım. Aylaklık yapmadım. Kutsal şeylere saygısızlık etmedim. Efendisinin yanında köleye zarar vermedim. Kimseyi aç bırakmadım. Kimseyi ağlatmadım. Kimseyi öldürmedim. Ölülerin ne sargılarını ne yiyeceklerini ne de gereçlerini çaldım. Toprağa el koymadım. Süt çocuklarının ağzından sütlerini almadım. Bir kanalın suyunu kesmedim."
Sayfa 26 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Töreyi çiğneyenleri cezalandırmak amacıyla ölümden sonra doğaüstü güçler tarafından acı çektirilen yer anlamındaki cehennem, insanlara taklit etmeleri için bireysel bir ideal sunan istikrarlı ve iyi örgütlenmiş büyük dinlerin hepsinde görülür. Bu anlayışla bakıldığında cehennem, ömürleri boyunca öyle veya böyle bu modele uygun davranmayan herkes için bir "ıslah" sürecidir. Suçlu bulundukları kusur ile maruz bırakıldıkları, onları yeniden biçimlendirecek işkence türü arasında hemen her zaman bir ilişki vardır.
Sayfa 21 - Eski Büyük Doğu Uygarlıklarında Ölüler Diyarı, Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Cezalandırma amaçlı acı çekilen yer anlamında cehennem kavramı, gelişmiş, bireyselleşmiş ahlaki davranış yasalarına sahip büyük Doğu uygarlıklarında ortaya çıkmıştır.
Sayfa 19 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Yerliler; Mayalar,İnkalar vd.
Dominikenler ve Cizvitler fetihten önce ölen tüm yerlilerin, gerçek dini tanımadıkları için, azap dolu bir cehennemde sonsuza dek kalacaklarını öğreteceklerdir. 1551 yılında Lima Konsili papazlara "Tanrı'yı tanımadıkları, ona asla tapmazken güneşe, taşlara ve başka varlıklara taptıkları için tüm hükümdarlarının, tüm atalarının şu anda bu acı çekilen yerde bulunduklarını" yerlilere öğretmelerini buyurmuştur.
"Hıristiyanlık dışında kurtuluş yoktur" iddiasına dayanan bu acımasız kanaat Katolik Kilisesi içinde şiddetli tartışmalara yol açacak ve yerlilerde büyük bir travma yaratacaktır.
Sayfa 16 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Bu herkese açık ölüler diyarında iyilerle kötüler arasında bir ayrım yoktu, insanların yeryüzündeki yazgısı hüzünlü bir biçimde ölüler diyarına uzanıyordu. Ahlak bilincinin zamanla gelişmesi, gitgide kötülere mahsus olmak üzere önce geçici, sonra da Hıristiyanlıkla birlikte ebedi bir cehennemin ortaya çıkmasına yol açacaktı.
Sayfa 8 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Öteden beri tasarlanmış tüm cehennemler arasında, arketip olacak derecede en umut kırıcı olanı Hıristiyan cehennemidir. Vicdan azabı ve cezaların sonsuza dek süreceği bilinciyle hem beş duyuyu hem de zihni etkileyen mutlak acıdır bu. Yeni Platoncu bir mantık çerçevesinde tamamen rasyonel bir yapı olan, lanetlilere ayrılmış Hıristiyan cehennemi, insan özgürlüğüne saygı göstermek isteyen bir kurtuluş dininin karşılığıdır ve mutlak iyiliğin kaynağından uzaklaşanların yazgısıdır. Özgünlüğü ve gücü buradan gelmektedir.
Sayfa 7 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu