Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çıkmazdaki Kadın

Şükrü Uyar

En Eski Çıkmazdaki Kadın Sözleri ve Alıntıları

En Eski Çıkmazdaki Kadın sözleri ve alıntılarını, en eski Çıkmazdaki Kadın kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Önsöz
Bir kadının gerçek yaşam öyküsü… Hayat kimisine göre tos pembe, kimisine göre de siyahtan ibarettir. Kimi yaşamak için hiçbir şey yapmayıp sadece nefes alır, kimi de sadece nefes almak için bile mücadele eder durmadan, yılmadan... İşte bu kitapta çıkmazda olan bir kadının her şeye rağmen hayata tutunabilmek ve nefes alabilmek için nasıl mücadele verdiği konu ediliyor...Kim olduğunu yazmayacağım size. Kitabı okuduğunuzda zaten tanıyacaksınız onu. İçimizden biri, aramızda yaşıyor; kiminin komşusu, arkadaşı; kiminin ablası, annesi; kiminin de eşi, belki de kendisi… Okuduğunuzda kimi yerde bazen heyecanlanacak, bazen kızacak, bazen şaşıracak, bazen duygulanacak, hatta bazen ağlayacaksınız belki de. Birçok duyguyu bir arada yaşayacağınız bu kitabın bir nebze de olsa hayatınıza bir şeyler katması dileğiyle… Kitapla kalın, sevgiyle kalın, ama çıkmazda kalmayın! Sevgiler…
Sayfa 5 - Kerasus Yayınları
Çıkmazdaki Kadın
Anadolu’nun yoksul ama şirin bir kazasında muhafazakâr bir ortamda hayata gözlerini açmıştı. Orta halli bir ailenin altı çocuğundan dördüncüsüydü. Üç kız kardeşlerdi; kendisi iki numaraydı. Diğer kız kardeşlerine göre daha cılız, daha kısa ve daha esmerdi...
Sayfa 7 - KERASUS YAYINLARI
Reklam
İkbal genç delikanlıya hastane bahçesindeki banklardan birine oturabileceklerini söyledi. Kısa bir tanışma faslından sonra da İkbal, işe dönmesi gerektiğini söyleyerek oradan ayrıldı. Ancak bu ziyaretler hemen hemen her hafta sonu devam etti. Her defasında aynı yerde oturuyor, kısa bir görüş¬meden sonra da hemen kalkıyorlardı. Yine bir görüşme sırasında sohbet ederlerken Ahmet, İkbal’e kendisinden hoşlandığını, kendisiyle arkadaş olmak istediğini ve niyetinin de ileride evlenmek olduğunu söyledi. Böyle bir teklifi İkbal doğrusu hiç beklemiyordu. Duyguları bir anda karışıvermişti...
Sayfa 31 - Kerasus Yayınları
Otobüs hareket edip terminalden çıkmaya başladığında İkbal sanki bir parçasını geride bırakır gibiydi. Kısa zamanda edindiği arkadaşlıkları ve çok sevdiği aşkını arkasında bırakıp gidiyordu. Daha dört ay önce ne korkularla ve endişelerle geldiği bu kentten şimdi de gözleri ıslak, bir daha dönmemek üzere ayrılıyordu...
Sayfa 34 - Kerasus Yayınları
Güneş ışınları İkbal’in odasına süzüldüğünde İkbal hala uyuyordu. Güneş ışınları yüzüne vurunca birden uyanıverdi ve hemen başucundaki saate baktı. Henüz Ahmet’i görmek için erkendi, ancak o bir an önce sevgilisini görmek için sabırsızlanıyordu...
Sayfa 39 - Kerasus Yayınları
Nihayet Ahmet hastane kapısında görünmüştü. İkbal, onu kapıda öyle görünce çok sevinmişti; o an koşup boynuna atılmak istedi. Ancak yanına vardığında buna cesaret edemeyip sadece tokalaşabilmişti.
Sayfa 40 - Kerasus Yayınları
Reklam
İkbal ve Ahmet, hastane bahçesinden öylece yan yana yürüyerek çıktılar. Oysa her ikisi de birbirini çok özlemiş, birbirlerine sokulmak için gün saymışlardı. Ancak nedense her ikisi de buna cesaret edememişti. Birbirlerini sevmelerine rağmen hala aralarında birbirlerine geçişi engelleyen kalınca duvarları vardı.
Kerasus Yayınları
TANITIM
Adı İkbal… Daha yolun başında… O, beyazlar içinde bir hemşire, hayatı tanımaya çalışan genç bir kız. Hayat önüne birçok zorluk çıkartacak ve İkbal bu zorluklara göğüs germeyi acaba ne kadar başaracak?
Kerasus Yayınları
İkbal’in hastalığı daha da ilerleyince abisi ve yengesi onu bir gün doktora götürdü. Göğüs filmi çekildi, kan tahlilleri yapıldı. Sonuçlar çıktığında durum içler acısıydı. Kanda sedimantasyon yüksekti, lokosit artmış, filmde ise sağ akciğe¬rinin iki lobu tamamen yara içindeydi. Bu acı gerçek maalesef veremdi.
Sayfa 23 - Kerasus Yayınları
Okulun yemekhanesinde düzenlenen diploma töreni unutulmayacak kadar güzel geçmişti. Mezun olan bütün hemşire adayları, ilk defa kutsal görevi temsil eden bembeyaz ve tertemiz formalarını giyinmiş, diplomalarını almak için adeta beyaz melekler ordusu gibi yan yana dizilmişlerdi. Hepsinin kalbi aynı anda atıyor, heyecandan yerlerinde duramıyorlardı.
Sayfa 26 - Kerasus Yayınları
35 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.