Bir insanın nasıl yaşadığı, niçin yaşadığı, ancak tabutunun başında derinlemesine anlaşılabiliyor galiba. Bireyci değerlere yüz vermeden, toplumsal değerlerle yaşayarak "gerçek birey" olabilen, eğilmeyen, bükülmeyen, taviz vermeyen insanlar, bıraktıkları anılarla başkalarından ayrılıyor.