Hizmet etmek, itaat etmek... hiçbir şey olmamak... Her akşam, duvardaki bir çiviye asılan eski bir iş elbisesi gibi. Sizi artık kimsenin düşünmediğini duymak ne korkunç şey, yarabbi!
Gerçek deyince aklımıza saltık bir şey geliyor, hiç değişmeyen, herkes için aynı olan, aynı kalan bir şey. Oysa gerçek kadar değişken, gerçek kadar kaypak bir şey yoktur.
Ben şimdi her şeyi söyleyebilirim — kimsenin ağzına bile almaya cesaret edemediği şeyleri de söyleyebilirim — ben en derin, en derin dibe inmişim bir kere..
her şeye yeniden başlayan biri gibiyimdir. ... - Bataklık: sinekler: boğucu bir hava. Derken insan geniş bir nefes alır: ooh! - Ne olmuştur? - Hiç: bir meltem etmiştir sadece! - Benim hayatım işte böyledir.
Hayatım... peşpeşe sıralanan günler... biri olsun benim olmadan geçmiş günler... Ben ise olaylar nasıl istediyse onların esiri oldum... ne olduğumu asla anlayamadım... bir kerecik olsun, ben de varım! - dememi gerektirecek bir fırsat geçmedi elime.