En Eski Çok Sesli Bir Ölüm kitaplarını, en eski Çok Sesli Bir Ölüm sözleri ve alıntılarını, en eski Çok Sesli Bir Ölüm yazarlarını, en eski Çok Sesli Bir Ölüm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hırslı biri değildin ben. Ama Tanrının varlığına aldırmayan insanların yaşadığı yerde, eninde sonunda seni de hırs bürüyor, gittikçe daha çok edineyim diyorsun, gittikçe daha çok... Sonunda, kendi etini, kendi kanını da yeyip tüketiyorsun...
Rasim Özdenören'in okuduğum ikinci kitabı "Çok Sesli Bir Ölüm". Hikaye kitaplarını çok tercihim olmada da Rasim hoca yazdığı hikayelerle bu kitabı bana sevdirmeyi başardı ve hikayeci olarak sevdiğim birkaç ismin arasına yerleşti. En kısa zamanda diğer kitaplarını da okumak nasip olur inşaAllah..
Kitaba başlarken gayriihtiyari ilk basım yılına baktım, 1974. Olgunluk dönemine giriş deyip gülümsedim. Sonra Çözülme geldi aklıma, zaten olgundu hikayer deyip başladım okumaya. Kitaba ismini veren Çok Sesli Bir Ölüm hikayesi bittiğinde neye uğradığımı şaşırmıştım. Ölüm daha da canlanmış, ete kemiğe bürünmüş ve karşıma konmuştu. Dil, tasvirler, uslüp hepsi o kadar güçlüydü ki gece gece ürktüm. Ölüm var ölüm deyip namaza durdum.
Sabah Aralığı'nda bir dönemi net olarak görüyorsunuz. Çok kaliteli bir fotoğraf olmuş.
Çatışma'da çürümüşlüğün ne zaman, nasıl başladığını anlayamıyorsunuz. Aslında okuduğumuz bir aile değil, bir toplumun yaşamı, bizim toplumumuzun. Her karakter bir kesimi temsil ediyor... Çok değişik, güzel...