Modernlik serüvenimizin açmazları her zaman, 1960'larda olduğu kadar, 1980'lerde ve 1990'larda da, biçim değiştirerek toplumsal hayatımızın kurucu açmazları oldu. Dolayısıyla, modernliğin yarattığı her türden kaygı, korku ve arzunun Yeşilçam anlatılarının tamamının içine sızdığı söylenebilir