İnsan özünde gerçekten iyi miydi yoksa söylenilmeye korkulan o gerçek hep baş ucumuzda iliştirilmiş de yüzleşmemiz için mi bekliyordu?
İnsanın aslında özünde kötü olabileceği gerçeği...
Hayaller bundan dolayı güzel değil midir zaten? Düşünmesi, düşlemesi güzel olduğundan devam ettirilebilirdir, bitirilebilir olması her ne kadar arzulansa da.
Ama ya kendine dair vezgeçmişlik engeli? Bir insan sadece ayakları üzerinde durduğunda mı var oluyor ve yer kaplıyordu bu hayatta? Engel sadece yürüyememek miydi?
Hareket etmek isteyene en büyük engel kendine dair almaya korktuğu kararlarıydı. Kendini tanımaktan korkmasıydı. İnsan her ne kadar eksilirse eksilsin, yarım kalan kendini tanımaktan vazgeçmemeli, kendini tekrar inşa etmekten alıkoymamalıydı.
En sonunda her yolculuk başka bir yolculuk doğuruyordu hayatta. Bazı hikayeler sonlanmadan devamı olan yeni hikayelere gebe kalıyordu. Bazı insanlar varlığı ile bazı insanlar yokluğu ile yer kaplıyordu hayatta....