Cumhuriyet Sporunun Zafer Abideleri Gönderileri
Cumhuriyet Sporunun Zafer Abideleri kitaplarını, Cumhuriyet Sporunun Zafer Abideleri sözleri ve alıntılarını, Cumhuriyet Sporunun Zafer Abideleri yazarlarını, Cumhuriyet Sporunun Zafer Abideleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sampiyon portreleri burada bitti, ancak şampiyonlarımız bitmedi elbette.
Bitmeyecek de...
Taha Akgül, Rıza Kayaalp, Yasemin Adar gibi yeniler gelecek, daha pek çok yeni şampiyonlarımız olacak. En büyük dileğim bir gün onların da yazılması...
Gene en büyük dileğim şampiyonlar dünyasıyla sanat
dünyasının yakınlaşması, aradaki duvarların kalkması... Aydınlarımızı güreş izlerken, şampiyonlarımızı kitap okurken görmek benim en büyük dileğimdir.
Üç kitabımı biraz da bu amaçla yazdım...
Cumhuriyet Sporunun Zafer Abideleri'ni, Cumhuriyet'in ilk elli yılıyla sınırlı tuttuk. Bu uzun dönemde olimpiyat kürsülerinde yalnız güreşçilerimizi gördük, ata sporumuz dışında, diğer dallarda aynı başarıya ulaşamadık, bu nedenle de kitabımız yalnız güreşle sınırlı kaldı.
Şampiyonlarımızın öyküsünü anlatırken, tarihimizi, ülkemizi, insanımızı, geleneğimizi, göreneğimizi bir de spor salonlarından göstermeye çalıştık. "Türk gibi kuvvetli" sözünü dünyaya yeniden hatırlatan şampiyonlarımıza Cumhuriyet'imizin 100 yılında birazcık olsun vefa borcumuzu ödeyebildiysek, ne mutlu bize!..
Sayfa 205 - Ötüken Neşriyat
Onun ölümüyle Türk güreşinde bir dönemin kapandıği kesin, sanırım güreş bilgisi değil, hamiliği, babalığı, cömertliği, insanlığı doldurulamadı...
1952 yılında Ali Naci Karacan, Bedrettin Çinar adında bir gazeteciyi şampiyonu dinlemesi için görevlendirdi, anıları uzun bir yazı dizisi olarak Milliyet'te birkaç ay sürdü. Güreşe ilgi duyan geniş bir okur kitlesi vardı o yıllarda. Kombine bilet satışları ülkemizde futboldan önce güreşte başlamıştı. Bu sevgiyi sağlayanların başında Yaşar Doğu, Celal Atik, Gazanfer Bilge, Nasuh Akar gibi şampiyonlar vardı.
Kendi hatırladıklarından önce, duyduklarından, dinlediklerinden başlıyordu Milliyet'teki anıları. Babasının babası Pitaç Dede, adından da anlaşılacağı gibi Kafkas kökenli. Doksan Üç Harbi'nden sonra yurdundan sürgün edilen Çerkezler arasında Türkiye'ye gelmiş, Samsun'un güzel bir köyü olan Karlı'ya yerleşmiş. Burada bir Türk kızıyla evlenmiş. Yaşar Doğu'nun babası Osman bu köyde doğmuş.
Sayfa 28 - Ötüken Neşriyat
Yaşar Doğu
Yaşar Doğu'nun yurtiçinde adım attığı her bölgeden bir iki şampiyon çıktı. Geçirdiği kalp krizine rağmen güreşten kopmadı. Anadolu'yu dolaştı, çayırlarda, spor salonlarında güreşler izledi, güreşçi aradı. Onun izlediği, beğendiği, övücü bir iki söz söylediği güreşçi olmak, büyük bir ödül almışcasına gençleri yüreklendiriyordu.
Şampiyonlarla birlikte ziyaret ettiği yerlerden biri de Ahmet Bilek'in okulu Kızılçullu Köy Enstitüsüydü.
Sayfa 37 - Ötüken Neşriyat