Türkiye, sorunları çok bir ülke.Anlatmaya, çözüm yollarını saymaya kitaplar yetmez.
Ciddi sorunlar bunalımlara, patlamalara da dönüşebilir;ivedi çözümler gerek.
Bunları olabildiğince çabuk ortaya koymak elbet gereklidir.
Ama Türkiye'nin geleceğini düşünmeye sorunlarla başlamak yanlış. Her gün birçoğu
gereksiz, incir çekirdeğini doldurmayan, aslında sorun olmayan sorunlarla
boğuşmak,bu topluma çok zaman kaybettiriyor.
Böyle bir tutum,Türkiye'yi dünyanın temposundan uzak kalmaya, yarıştan
düşmeye sürükleyebilir.
Oysa Türkiye, başta en değerli varlığı gençlik olmak üzere, elindeki kaynakları
değerlendirmek için yitirecek zamanı olmayan bir ülke.
Bu ülkenin muhtaç olduğu, umuttur, geleceğe güvenle bakabilmektir.
Bunun için de, umudu ve güveni getirecek çıkış noktalarının yakalanması gerek.
Sorunlar, ancak, insanları bu çıkış noktalarına götürecek vesileler olabilir.
Meclis'teki partiler, istenen umudu ve güveni vermiyor.
Meclis dışındakiler ise, güçsüz.
Bu kitapçık, böyle bir umudu ve güveni yakalamak için hangi gözlemlerden kalkarak
ne gibi ilkelere yönelmek gerektiğini belirtme amacını taşıyor.
Son yılların yaygın izlenimi, her yerde ve her şeyde genel bir çürüyüş izlenimidir.
Bu izlenimi silmek ve Türkiye için yeniden dirilişin yolunu açmak, ancak çürüyüşe
ilişkin doğru gözlemler yapmakla ve gözlemlerin ışığında
toplumu dirilişe götürecek olan doğru ilkeleri belirlemekle başarılabilir.
Zaten gözlenen durumların çoğu, bu ilkelere uyulmadığı için ortaya çıkmıştır.
İlkeler, elbet tek başlarına dirilişi gerçekleştirmeye yetmez.
İlke, sözcüğün kökeninden da anlaşılacağı gibi, "ilk"olaarak gözönünde tutulması
gereken doğru düşüncenin,davranış düsturunun özetlenişidir.
Öte yandan, dirilişe yönelmenin birinci koşulu, ilkeleri benimseyenlerin uygulayıcı
iktidar gücüne erişmeleri ve bu gücü kullanırken benimsedikleri ilkelere uygun
davranmalarıdır.
İlkeyi benimsemek, her eylemde, her adımda ona harfi harfine uymak anlamına gelmez.
İlke, doğrultu gösterir. Ama, gerçekler ve zorunluluklar ilkelere uymayı
zorlaştıracaktır.
Önemli olan, ilkenin davranış ve eylemlere ışık tutması, önlerini aydınlatmasıdır.
Zorunluluklar ortadan kalktıkça yeni uygulamalar ilkelere yaklaşacak,ilkelerle
tutarlı hedefler gerçekleştikçe eski durumlar ilkelere göre değiştirilecektir.