Beni en çok etkileyen ve bakış açımı değiştirdiğini hissettiğim nadir eserlerlerden biri oldu. Türkiye sorunlarına eğilen ve Aziz Nesin'in doğrudan düşüncelerini yansıtan, sempozyumlardaki konuşmalarının da yer aldığı bir kitap.
Okudukça ülkece sorunlarımızın 40 yılda ne kadar da değişmediğini görmüş oldum, bu beni bir anlamda umutsuzluğa da sürüklemedi değil. Ancak Aziz Nesin de umutsuzdu, yine de doğruları söylemekten ve mücadele etmekten vazgeçmedi. Doğruları başkaları söylemiyordu çünkü, söylemek ona kalıyordu.
Gericilerin yok edemedikleri kurumların içini nasıl boşalttıklarından bahseder mesela, ülkede farklı kültürlerin zenginlik sayılması gerekirken yanlış politikalar sonucu nasıl tehlike olarak görüldüğünden bahseder, toplumumuzun dinsel köktenciliğinden ve Madımak katliamından bahseder, insan haklarımızın nasıl yok sayıldığından, kişisel olarak uğradığı haksızlıklardan bahseder. Bugün hala hepsi nasıl da geçerli, nasıl da bir arpa boyu yol alamamışız. Okurken bana hiç farklı bir dönemde yazılmış gibi gelmedi, umarım on yıllar sonra okuyanlar da aynı şeyleri hissetmezler.