Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Çuvala Doldurulmuş Kediler

Aziz Nesin

Çuvala Doldurulmuş Kediler Gönderileri

Çuvala Doldurulmuş Kediler kitaplarını, Çuvala Doldurulmuş Kediler sözleri ve alıntılarını, Çuvala Doldurulmuş Kediler yazarlarını, Çuvala Doldurulmuş Kediler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Bir insan hem Müslüman hem de laik olabilir mi ? Bana göre olamaz. (…) Müslümanın laik olamayacağı Kuran’dan bellidir, şeriattan bellidir. Kuran şeriattır çünkü. Şeriatı değiştiremezsiniz. Değiştirmek mümkün değildir zaten.”
Sayfa 173
Hangi dine ya da ideolojiye bağlı olursa olsun, insan insanın düşmanı olmamalıdır.
Sayfa 38 - Adam yayıneviKitabı okudu
Reklam
İnsan iki türlü insanlıktan çıkar: ya rezil olarak, ya kahraman olarak...
Sayfa 100 - Adam yayıneviKitabı okudu
Kahramanlık, kahramalık olsun diye değil, insanlığın, insanlık onurunun gereği olarak yapılmalıdır.
Sayfa 100 - Adam yayıneviKitabı okudu
Kirli çevre insanın ruhunu kirletir. Kirli ruhlar çevreyi kirletir.
Sayfa 117 - Adam yayıneviKitabı okudu
"İnsan Hakları olmadan İnsan Hakları Bakanlığı kurmuş olmamız, ancak tarihte mucizeler yaratmış olan bizlere özgü yepyeni bir mucizedir."
Reklam
255 syf.
10/10 puan verdi
Beni en çok etkileyen ve bakış açımı değiştirdiğini hissettiğim nadir eserlerlerden biri oldu. Türkiye sorunlarına eğilen ve Aziz Nesin'in doğrudan düşüncelerini yansıtan, sempozyumlardaki konuşmalarının da yer aldığı bir kitap. Okudukça ülkece sorunlarımızın 40 yılda ne kadar da değişmediğini görmüş oldum, bu beni bir anlamda umutsuzluğa da sürüklemedi değil. Ancak Aziz Nesin de umutsuzdu, yine de doğruları söylemekten ve mücadele etmekten vazgeçmedi. Doğruları başkaları söylemiyordu çünkü, söylemek ona kalıyordu. Gericilerin yok edemedikleri kurumların içini nasıl boşalttıklarından bahseder mesela, ülkede farklı kültürlerin zenginlik sayılması gerekirken yanlış politikalar sonucu nasıl tehlike olarak görüldüğünden bahseder, toplumumuzun dinsel köktenciliğinden ve Madımak katliamından bahseder, insan haklarımızın nasıl yok sayıldığından, kişisel olarak uğradığı haksızlıklardan bahseder. Bugün hala hepsi nasıl da geçerli, nasıl da bir arpa boyu yol alamamışız. Okurken bana hiç farklı bir dönemde yazılmış gibi gelmedi, umarım on yıllar sonra okuyanlar da aynı şeyleri hissetmezler.
Çuvala Doldurulmuş Kediler
Çuvala Doldurulmuş KedilerAziz Nesin · Adam Yayınları · 199753 okunma
İstanbul Belediyesi sokak kedi ve köpeklerini toplayıp çuvallara doldurur, bunları Hayırsızada'ya dek götürme gereğini duymaz, çuvallar dolusu kedi ve köpek mavnadan denize atılırdı. Yakalanıp çuvala atılmadan önce birlikte uyum içinde yaşayan, çöplüklerde ve çöp tenekelerinde yiyeceklerini arayan o kediler, çuvala sokulunca, herhalde başlarına gelenin birbirleri yüzünden olduğunu sanarak, düşmanca birbirlerine saldırır, çuvaldan kurtulmak için birbirlerini tırmalar, ısırırlardı.
Kahrolsun Kahramanlar! Yaşasın Kahramanlık!
Kahramanlar için en yanlış bilgimiz onların korkusuz olduklarıdır. Kahramanların da insan olduklarını unuturuz, daha doğrusu unutmak isteriz. Niçin? Çünkü, düşlemlerimizde kendimizin olmak isteyip de gerçekte olamadıklarımızı hep o kahramana yüklemek isteriz. Korkusuz olmak isteriz, ama korkarız. O zaman bizim yerimize korkmayan bir kahramanı ya bulur yada yaratırız. Özveride bulunmak isteriz, cömert olmak isteriz, ama yapamayız. Bizim yerimize özveride bulunacak, bizim yerimize cömertlik edecek birini ya buluruz yada toplum olarak yaratırız. Bikez o kahramanı bulduk yada yarattık mı, artık o kahramana toz kondurmayız. O kahramanın insan olduğunu unuturuz, unutmak isteriz çünkü.. Böylece kahraman mitleşir, tanrılaşır.
Türkiye'de ilerici kurumların içinin boşaltılması
Türkiye'de bitmez tükenmez bir tarihsel savaşım vardır. Zaman, zorunlu olarak ileriden, yeniden ve gelecekten yana olduğundan, bu savaşımı da, kısa süreli dönemler dışında, hep ilericiler kazanmaktadır. O zaman gericiler yada sağcılar yada tutucular, baştan karşı koydukları kurumla, teknik araçla, kuruluşla, kavramla başedemeyince, onu yıkamayınca, o kurumu, o teknik aracı, o kuruluşu, o kavramı benimsemeye, özümsemeye çalışıyorlar. Ama nasıl? İçini boşaltarak, yozlaştırarak, anlamını tersyüz ederek... Bağnazlar, bilim, düşün, felsefe, teknik, sanat ve başka hangi alanda olursa olsun, yeniliklere önce karşıkoymuşlar, ama zaman içinde diyalektik yazgıları gereği yenilince, o yeniliği yozlaştırarak, içeriğini boşaltarak, değerini altüst ederek benimsemişlerdir.
Reklam
Hoca'nın Hindisi Gibi Düşünmek
Düşünmek, düşünen insan pozu almak değildir. Nedir düşünmek. Bence düşünmek, kısaca şudur: Yakın ve uzak çevremizde, içinde bulunduğumuz mekanda, ülkemizde, dünyamızda, her yerde, doğada ve toplumda ve kendimizde birçok olaylar (fiziksel, kimyasal, toplumsal, siyasal, ekonomik, ruhsal vb.) olmakta, yaşanmaktadır. İşte bütün bu olaylardan bizi en çok etkileyenlerin niçinini araştırmak, bulmak değil, ama bulmaya çalışmak, düşünmek demektir.
Türkiyede bir çok Aziz Nesin olsaydı demorasi gerçekleşirdi ...
Başlarken ..
Giderayak ,bütün dağinıklığımızı derleyip ,toplayıp düzene sokmalıyız ; iyi kötü elimizden ne gelirse .
73 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.