Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Daha Yeni Başlıyor

Faruk Eczacıbaşı

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"soluk mavi nokta"
Astrofizikçi Carl Sagan 14 şubat 1990 tarihinde altı milyar kilometre uzaklıktan dünyanın resmini çekti ve şunları söyledi : Evrendeki o noktaya tekrar bir bakın. Orası bizim evimiz. Biziz. O noktanın üzerinde bütün sevdiklerimiz, bütün tanıdıklarımız, adını duyduklarımız, bugüne kadar yaşamış tüm insanlar var. Bütün sevinçlerimiz, bütün acılarımız, binlerce din, ideoloji, ne kadar acı varsa hepsi, bütün kahramanlar kadar korkaklar da, uygarlığı yaratan vemahveden herkes,(..) tarihimizdeki bütün azizler ve günahkarlar iste güneş ışığında boşlukta asılı duran şu toz zerresi üzerinde yaşadı.
Dünyanın her tarafında, yeni gelişmeler ve kırılmalar karşısında hakim kuşakların aklının gittikçe karıştığını ve özellikle gençlerin taleplerine ve beklentilerine cevap vermekte çok zorluk çektiklerini görüyoruz. Hayatının en önemli eğitim yıllarını tek bir resmi televizyon istasyonunu izleyerek geçirmiş insanların, sayısız alternatif sunan yeni medyanın başından ayrılmayan gençleri anlaması ne kadar beklenebilir? Kenara sıkıştıkça hırçınlaşmanın ve gençlerin elini kolunu bağlamanın bir çözüm getirmeyeceği ortada. İktidar sahiplerinin en büyük sorumluluğu kendi ortamlarına, yaşamlarına esneklik katmak. Eğer bunu beceremezlerse kırılma kaçınılmaz. Artan bir ivme ile zamanı toplumların lehine işletebilmek için, genç kuşakların kendi hakim olduğu gereçleri ve olanakları her alanda artı değer yaratacak şekilde kullanmalarını sağlayacak şekilde karar mekanizmalarına katılmalarını bir an önce sağlamamız gerekiyor.
Reklam
Geleceğe hazırlanmak için kullanılması gereken enerji, giderek kutuplaşan grupların birbiriyle didişmesine harcanıyor. Yeni çözüm arayışında toplumun her katmanının katkısı olmalı ve geleceğe yönelik çözümler içtenlikle tartışılabilmeli.
Eğitim süresince bir genç hangi yetkinlikleri kazanmalı?
Eğitim süresince bir gencin kazanacağı en büyük yetkinlik "öğrenmeyi öğrenmek". Kendi kendine araştırma yapabilmek, kişisel radarları açık tutmak, deneyimlerinden veya öğrendiklerinden sonuç çıkarabilmek, kendini daha sonra nasıl ilerleteceğinin yöntemlerini bulmak, kendi fikirlerine, çıkarımlarına saygı duymak ama farklı bilgiye açık olmak, samimiyetle ikna olabilmek, inanıyorsa ikna edebilmek ve kendi kararının arkasında durabilmek. Pratik hayatta çok kolay değil, büyük bir gayret ve disiplin istiyor, ama gencimiz bir kere alıştıktan sonra bu yaklaşımın getirdiği başarıların tadına hayatı boyunca varabilecek.
Dördüncü sanayi devrimi kavramının aslında temel hedefi, tamamen bireye özgü ürünler üretmek, hizmetler vermek. Almak istediğiniz arabanın, telefonun, bilgisayarın, evin hemen her detayının sizin kişisel zevklerimiz göre oluşmaması için neredeyse bir neden kalmadı.
Kuşaklar arasındaki fark açılıyor ve derinleşiyor. Davranış değişimi kurumlar ve yöbrtimler için olduğu kadar bireyler için de önemli. Bugünün genç kuşağı eskisine göre çok daha büyük bir bilinmezlikle karşı karşıya. Bana kalırsa bilinmezliğin getirdiği bu güvensizlik içgüdüsel olarak genel huzursuzluğun temel bedenlerinden biri. Çözüm eskiye öykünmekten çok, geleceğin belirsizliğine hazırlanabilmekten, en başta da geleceği yeni bir bakış açısından değerlendirmeyi mümkün kılacak farklı bir gözlük takmaktan geçiyor.
Reklam
Tekno-iyimserlerin en önemli iddiası ise Matt Ridley'nin "Rasyonel İyimserlik" gerekçesi: Dünya basını insanlara her gün çeşit çeşit kötü haber sunuyor: savaşlar, cinayetler, kanunsuzluklar, hırsızlıklar, vahşet... Her gün dünyanın ne kadar kötüye gittiğini görüyoruz, moralimiz bozuluyor. Oysa bütün dünyada genel gelişme bunun tam tersi. Yaşam beklentisi uzuyor, bebek ölümleri azalıyor, neredeyse her gün bir hastalığa çare bulunuyor. Bugün dünyanın herhangi bir yerinde yoksul insanların bile büyük bir çoğunluğu, bir yüzyıl önce bir aristokratın sahip olduğu hemen her lükse, belki de daha fazlasına sahip.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.