Dalgakıran
Türker ArmanerEn Eski Dalgakıran Gönderileri
En Eski Dalgakıran kitaplarını, en eski Dalgakıran sözleri ve alıntılarını, en eski Dalgakıran yazarlarını, en eski Dalgakıran yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zayıf bir insanın zavallılığı, en çok kaçması gerektiğini düşündüğü şeye sığındığında ortaya çıkar. Kendisi üzerine hiç düşünmemiş biri de, ömür boyu buna kafa yorup yanlış sonuçlar çıkarandan daha iyi durumdadır.
Sayfa 19 - MetisKitabı okudu
Bazen limanlarını denizden sakınmak için dalgakıran yaparlar, oysa her güvenli mekan bir şiddeti örtmek için inşa edilir. İnsanlar esrarı hep kendi küçük beyinlerinde ararlar; bilmezler ki, deniz bir gözdür, açılır bir daha kapanmaz.
Sayfa 31 - MetisKitabı okudu
“Hayata bir seyirci olarak katılma hakkını kendime ne zaman tanımıştım, hatırlamıyorum; yeryüzündeki ilk hatam bu olsa gerek. “İlk hata” sayı doğrusundaki ilk birim değildi dolayısıyla: Daha çok, sonraki hataların kendini hepsinde yeniden üreten kökeniydi belki de.”
Türker Armaner
"Uzun zamandır kimse söylediklermi duymuyor. Fark edilmiyorum. Yağmurda ıslanmıyorum, oysa bunu çok özledim."
Yaşarken düş görmenin de bir tür ölüm olduğunu okumuştu. Öldüğünde ise sadece başkalarının düşüydü.
EUPHROSİNA:Sarayda doğduğum için cezalandırıldım, adadaki manastırda öleceğim için mi suçlanacağım? Doğumum suç, yaşamam bir ceza, ölümüm bir günah!
Sayfa 29Kitabı okudu
"Doğan herkes bir kahramandır; kişi, zamanla limandan içeri çekilmeyi, denizi görmemeyi öğrenir."
Sayfa 40Kitabı okudu
Hayatın vaat ettikleri sınırsızdır sanki bir şey vaat etmesi gerekirmiş gibi.
Sayfa 17 - Metis Yayınları. 1. Baskı. Mart 2003
Oyse her güvenli mekan bir şiddeti örtmek için inşa edilir.
Sayfa 31 - Metis Yayınları. 1. Baskı. Mart 2003
Sen dalgaların ulaşmasını kesecek duvarı yıktın, bunu kahramanlık sandın, ama hala ‘içerisi’ özlemini taşıyorsun.
Sayfa 40 - Metis Yayınları 1. Baskı. Mart 2003
Her tek kişi, bir hayatın tümünü belleğindeki geçmişle, geçmişindeki kendisiyle aynı anda yaşar.
Sayfa 74 - Metis Yayınları. 1. Baskı. Mart 2003
Belki de insanlar şeytanı, tanrının yaptığı tek şaka olarak tasarlamıştı.
Sayfa 84 - Metis Yayınları. 1. Baskı. Mart 2003
M-RNA
Siyasi gücün dolaysız taşıyıcısı ailedir oysa; özel mülkiyeti de, devletin kurumlarını da, ağır, yapışkan bir yağ gibi yaşadığımız toprakların tümüne yayılan taşra geleneklerini de, zahmetsizce bu sıcak yuva taşır.
Devletin en büyük kozu, “aile” olmayan bir kadına “fahişe” denmesini doğal hale getirmektir.
Sayfa 88 - Metis Yayınları. 1. Baskı. Mart 2003
Nesneler de uyuyor, ama gözleri açık.
Sayfa 7 - Metis