Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Damağası

Kemal Tahir

Damağası Gönderileri

Damağası kitaplarını, Damağası sözleri ve alıntılarını, Damağası yazarlarını, Damağası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Parasızlığa demek alışılamıyor arkadaş!"
Sayfa 122 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
"Bu memlekette akıllı adamları çekemiyorlardı. İleri gitmek için, başında bir torba samanın olacak vesselam."
Sayfa 101 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gayriihtiyari azan bir nefis müdafaası hasebiyle.
Sayfa 20 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Talih yine yâr olmadı.
Sayfa 3 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Realist bir hikâyeci sıfatıyla, şüphecileri şüphelerinde serbest bırakarak, hakikatı gördüğümüz gibi kaydedeceğiz.
Sayfa 1 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
GİRİŞLER 565 - DAMAĞASI
Bütün bu aşağıda okuyacağınız zincirleme meselelerin, günlerden bir gün, çorum Cezaevinde, mahsustan yere düşürülüp, kırılan bir saatten doğduğuna inanmak güçtür Amma neylersiniz ki, realist bir hikayeci sıratıyle, şüphecileri şüphelerinde serbest bırakarak, hakikatı gördüğümuz gibi kaydedeceğiz.
Sayfa 7 - Damağası dediğin ABDURRAHMAN ÇAVUŞ'tur. Gayrisini tanımam.
Reklam
Olmaza zorlanmaktasın, çünkü yiğitliğin başka biçimlere girmiştir bu dünyada, senin hiç akıl erdiremeyeceğin biçimlere girmiştir.
Sayfa 278 - Tekin yayınevi-1999
Dünya dönüyordu. Lâkin bizim memleketimizde henüz tekâmüle doğru değildi anlaşılan bu dönüş...
Sayfa 133 - Tekin yayınevi-1999
Çorum Merkez Cezaevinin Sergardiyanı Hasan Pehlivan, bütün anormal insanlar gibi anlaşılmaz bir adamdı. Bir kere hem cesur hem korkak, hem sinsi hem cömert, hem yumuşak hem sert, hem mert hem kancık, hem dost hem de düşmandı. Otuz senelik mahkümları, kelepçesiz falan, bahçe sulamaya gönderir, buna mükabil, birisi gözünün içine dikkatle baksa, Müdür odasına kendisine derdini anlatmadan giriverse yüreği hoplardı. İki çeyreğe tenezzül eder, halbuki aynı akşam önüne gelene onbeş liralık ziyafet çekerdi. En kaba şakalara gülümsediği halde, aynı adam kapıyı vurmadan huzuruna girse, köpürürdü. Bir mahküm sabahleyin sustalısını gösterse almaz, akşam üzeri aynı adamı gizli bir emirle aratarak, üstünden çıkan bir jilet bıçağından dolayı zabıt tutardı. Ailesine ait en mahrem şeyleri bir solukta söyler, suretle karşısındakini dostluğa kabul eder, biraz sonra bir hiç yüzünden biçareyi bütün koğuş halkının önünde rüsvay ederdi.
Sayfa 75 - Tekin yayınevi-1999
150 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.