Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dank Gönderileri

Dank kitaplarını, Dank sözleri ve alıntılarını, Dank yazarlarını, Dank yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Alzheimer'dı.Ama anılarına sahip çıkıyordu.Anılarını dolu dolu ve tüm canıyla yaşayanlar, anılarına sahip çıkarlar.Bunu biliyordum.
ben hiçbir şeyi unutmuyorum.Bu yüzden hiç kimseyi özlemiyorum.Acımı geride bırakacağım diye İzmir'e gelmiştim.İnsan sokaklarını bilmediği bir şehirde acı çekemez gibi gelirdi bana hep.
Reklam
Eğer bir aşk ilişkisi yaşayacaksanız, genellikle roller dağıtıldığında birine mantık, ötekine kalp verilir. İkincisi figüran maaşıyla geçinirken, aslında başroldedir. Çünkü onun hikâyesidir bu.
Sayfa 187Kitabı okudu
Senin için en değerli şey? Niye? Kitaplarım. Çünkü katlanmamı sağladılar.
Sayfa 183Kitabı okudu
İnsan hayatında her şey yavaş gelişir. Fakat her şey aniden olur. Su yavaşça birikir. Aniden taşar. Benim hayatım da, tıpkı sizinki gibi, böyle değişti.
Sayfa 179Kitabı okudu
Ben her şeye süper başlayan, vasat ilerleyen, hezimetle sonlandıran bir yarıkaybedendim.
Sayfa 177Kitabı okudu
Reklam
Kalbimi anlayacak bir insan gördüğümde, hiç düşünmeden açardım kalbimi. Sahipsiz bir at gibi oradan oraya koşturmasına izin verirken, atı ehlileştirmeye çalışırdım. Olmazdı. Atın ruhunda özgür olmak, kalbini korumadan açanın kaderindeyse talan olmak vardı. Benim payıma düşen buydu.
Sayfa 101Kitabı okudu
Dünya üstünde yük hiç kaybolmaz. Sadece çöktüğü omuz yer değiştirir.
Kalbim, öküz gibiydi. Sanki bir binayı boynuma iple bağlamışlardı ve karşımda sevdiğim inek... Kahraman olmak için yürüyordum. Sanıyorlardı. Ben daha çok ipten kurtulmak ya da hayatımı sevdiğim ineğin karşısında yitirmek için yürüyordum. Diyordum ki bu binayı biraz olsun hareket ettirmeyi becerirsem Sevgiliminek, bana âşık olur. Bir tahtayı bile yerinden oynatamayacak hale gelirsem unutulurum. Fakat eğer tam şimdi boynumdaki ip beni sıkar ve binaya doğru sinek gibi yapışırsam, kanlar etrafa saçılırsa... Ayaklarım tepeye gelirse ve ölürken bağırırsam, “Hayat hiçbir şeye benzemiyoooooooooor!” diye... İşte o zaman Sevgiliminek’in aklından hiç çıkmazdım. Hep beni hatırlardı. Otlarken, aniden gözleri dolardı. Kusası gelirdi... Kan tutardı. Kâbusu olurdum.
Ses veriyorum: “Kooooooork!” Çünkü dünya kötü bir yer.
Reklam
İçimdeki havai fişek, içimdeki kuşu vurdu.
Ergün’ün bugün önemli bir maçı var. Futboldan anladığını sanmıyorum. Futboldan anlasaydı, babam öldüğünde onu durdurabilirdi. Böyle büyük bir golü ilk dakikada hepimiz yemezdik. Eğer Ergün, gerçekten iyi bir futbolcu olsaydı, o kadar hızlı koşar, o kadar hızlı koşardı ki babamı hemen hastaneye yetiştirirdi. Ne bileyim, mesela gerçekten Ergün iyi bir futbolcu olsaydı, en azından hakem bize kırmızı kart çıkarttığında, “Ne diyorsun ulan!” der, o düdüğü alır hakemin götüne sokardı. Hiç düşündünüz mü bilmiyorum da, Ergün iyi bir futbolcu olsaydı, göğsünü gere gere havalanırdı ve bir kafa atardı bize doğru gelen kamyona. Sonra, bir kafa daha atardı! Sonra bir kafa! Durdururdu. Yani bir ihtimal, Ergün iyi bir futbolcu olsaydı, hakkımızı söke söke alırdı. Ama Ergün, iyi bir futbolcu değil.
O kadar süper kahramandım ki hiç kimse beni görmemişti.
Çok yalnızlık çekmişim. Fakat neyse ki hiç kimse yalnız olduğumu düşünmemiş. Hiç konuşmayan insanların yalnız olduğu düşünülmez. Çünkü bilinen odur ki hiç konuşmayan insanların kafasında konuşan başka insanlar vardır.
Hayatınızdan vazgeçmeniz, ailenizin de hayatının altına mayın döşemeniz demektir. Çünkü sizden sonra kimse aynı kalmaz. Ölünün hayatı değişir, kabul; ama kalanların daha çok.
Geri189
1.350 öğeden 1.336 ile 1.350 arasındakiler gösteriliyor.