Dar Vakit Günleri
Mürsel SönmezEn Eski Dar Vakit Günleri Sözleri ve Alıntıları
En Eski Dar Vakit Günleri sözleri ve alıntılarını, en eski Dar Vakit Günleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sonsuza dek sürecek sanılan yaşam içerisinde ölüm yalan, ömür gerçek olarak algılanmaya çalışılıyor. Böylelikle çürüyor insan...
Sayfa 12Kitabı yarım bıraktı
Sonsuza dek sürecek sanılan yaşam içerisinde ölüm yalan, ömür gerçek olarak algılanmaya çalışılıyor. Böylelikle çürüyor insan...
Herşeyi bilen ama susmayı bilmeyenlerden çektiğini belki hiçbir şeyden çekmedi bu ülke
Sayfa 12 - Birey Yayıncılık -1.Baskı-Mayıs -1999
Bahar geldi diye sevinmeye fırsat bulamadan bir yaz tünelinden geçtik ve sonbaharın kapısını çaldık bile
Sayfa 40 - Birey Yayıncılık -1.Baskı-Mayıs -1999
“Unutturamaz seni hiçbir şey “
Sayfa 92 - Birey Yayıncılık -1.Baskı-Mayıs -1999
Ben bu bedenimle kazanacağım sonsuzluğu
Sayfa 10Kitabı okudu
Donakalan Buz
Nedir bakışlarımızı birbirimizden kaçıran şey? Öfkesiz, duru, insanca ve sevgi ile bakabilmek bir iç dinginlik mi gerektiriyor? Buzla camlar arkasından görüyoruz gördüklerimizi de.
Sayfa 16Kitabı okudu
Hakikatsiz Hareket 1
Çok hızlı işleyen bir zaman çarkının içindeyiz. Geçmişe göre daha hızlı akıyor olaylar ırmağı; Değişimler ve oluşumlar hızla gerçekleşiyor.
Sayfa 34Kitabı okudu
Vurma Dinle
İnsanın her türlü resmî sıfattan uzak, çıplak yüreğiyle dinlemesi gereken bir sestir içinin sesi ve Yahya Kemal’in işaret ettiği sesi:
“Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu
Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu”
Sayfa 79Kitabı okudu
Sonsuza dek sürecek sanılan yaşam içerisinde ölüm yalan, ömür gerçek olarak algılanmaya çalışılıyor. Böylelikle çürüyor insan...
Kendi içinde var olan cevhere yönelmeyip, o cevheri aramakta direnemeyenler, yanlış yerlerde aradıklarının kurbanları oluyorlar... Ve insan çürüyor.
Her şeyi bilen ama susmayı bilmeyenlerden çektiğini, belki hiç bir şeyden çekmedi bu ülke."Fikre dost olmamak" hastalığının bir sonucuydu bu.
İşte, bu bizim hikayemiz. Halk azgın bir fırtınanın ortasında sağa-sola kaçışıyordu. Ortalığı silip süpüren sel, insanları sürüklerken ele geçen bir tahta parçası, bir kırık kayık, bir taka kurtulabilmek için bir umut anlamı taşıyordu. Herkes telaş içinde su üstünde durabilen bir nesneye yapışarak kurtulmak istiyordu.
Hazırlık yoğun bir emek veriştir.Emeğin göndere bir bayrak gibi çekileceği ülküsünü yüreğinde duyanların, emeksizce yarınlara yol alması olası değildir ve emeksizce ulaşılacak yarının bugünden farkı olmayacaktır.
Aklı, yüreği ve elleriyle emek sarf edenlerin tıpkı kıyam eden, rükû eden ve secde edenler gibi oldukları kanısındayız.