Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Darağacındaki Kur'an Şehitleri / Rec'i Vakası

Adem Saraç

Darağacındaki Kur'an Şehitleri / Rec'i Vakası Gönderileri

Darağacındaki Kur'an Şehitleri / Rec'i Vakası kitaplarını, Darağacındaki Kur'an Şehitleri / Rec'i Vakası sözleri ve alıntılarını, Darağacındaki Kur'an Şehitleri / Rec'i Vakası yazarlarını, Darağacındaki Kur'an Şehitleri / Rec'i Vakası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
157 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
Peygamberimiz Efendimiz (s.a.)’in ayağına, küçücük bir dikenin batmasına tahammül edemeyecekleri kadar seviyorlardı O’nu... O’nu öyle seviyorlardı ki, O’nun için ölmek bile, çok özel bir zevk veriyordu onlara... “Anam babam, her şeyim sana feda olsun, yâ Rasûlallah!” diyorlar ve canlarını da seve seve feda ediyorlardı. Seven, sevdiğine feda etmez miydi her şeyini? Onlar da öyle ediyorlardı işte! “Her şeyim sen!” diyorlardı... Bu kitapta, genel hatlarıyla Sahâbenin îmanını, ihlasını, îsarını, edebini, inceliğini, sebatını, kahramanlığını; kısacası Allah ve Rasûlü’ne, Kur’ân ve Sünnet’e, İslâm’a bağlılığını okuyacaksınız İher zulme karşı inandıkları davadan dönmeyen 10 sahabeyi okuyacaksınız suikasta uğrayan sahabeleri Asım (r.a) ve Hubeyb 'in şerefli ölümüne tanık olacaksınız... Siz Allah için yola revan olun O ölmüş bedeninizi dahi sahipsiz birkmaz o kanlı elere,zalimlere bırakmaz!
Darağacındaki Kur'an Şehitleri / Rec'i Vakası
Darağacındaki Kur'an Şehitleri / Rec'i VakasıAdem Saraç · Erkam Yayınları · 201336 okunma
Gözleri olmayanlardan, görmesini beklemek; yürekleri olmayanlardan sevgi ve şefkat beklemek; gözü, yüreği ve sevgisi olanların beklentisi değildi.
Reklam
Sabır dikenlerinden öyle güzel güller filiz verirdi ki, dikenler unutulur da, güller kalırdı zihinlerde. Sadece güller kalırdı. Gülün gülleri kalırdı...
Hubeyb için darağacı hazırlanmaya başlayınca, herkes bütün dikkatini oraya vermişti. Bu arada o da Zeyd ile yeniden konuşma fırsatı buldu. – Allah bizimledir kardeşim. – Evet, Allah bizimledir. – Allah her şeyi görüyor kardeşim. – Evet, Allah her şeyi görüyor. – Öyleyse sabret kardeşim. – Her şeyin başı sabır değil mi? – Evet, her şeyin başı sabırdır. – Sabır ipine sarıl; tevhid kulpuna tutun. – Sabır gömleğini giyip, tevhid sarığını saralım. – Sabır ve sebat ile yolun açık olsun Hubeyb! – Sabır ve sebat ile yolun açık olsun Zeyd! – Şehâdete kardeşim. – Şehâdete dostum!..
Ölünce, bir yerlere gider insan. Her ölen mutlaka bir yere gider. – Nereye? – Âhirete. – Orası neresi? – Öteki âlem! – Anlamadım? – Yani ebedi âlem. Ya cennet ya da cehennem. – Cennet iyi bir yer olmalı. – Evet, cennet Müslümanların gideceği yerdir ve bu dünyadan çok daha iyidir.
Reklam
Her ne olursa olsun, namaz asla terk edilemez; bile bile de kazaya bırakılamazdı. Namaz İslâm’ın en büyük şiarı, en temel ibadetiydi. Namaz kılmadan İslâm olmaz; Müslüman da namazsız yaşayamazdı...
Âsım b. Sâbit hazretlerinden duyulan son sözlerdi bunlar...
– Bugün şehâdet şerbeti içme günüdür! – Bugün Hakk’a kavuşma günüdür! – Allahu Ekber!.. Böyle haykırıp düşüyorlardı yere. Şehâdet mertebesi ile ulaşıyorlardı yüceler yücesine... – Allah’ım! Ben, günün başında, senin dinini korumaya çalıştım. Sen de günün sonunda benim etimi koru! Cesedime müşrikleri dokundurma ya Rabb! Cesedime bile dokundurma onları Rabbim!.. Müşrikleri cesedime dokundurma...
Reklam
Ölüm hak, hayat boş ve geçicidir, Mukadderatın hepsi başa gelicidir! İnsanlar er geç Allah’a dönücüdür.
alçak, her yerde alçaktı! Ne kadar dürüst görünürse görünsün, alçak sürekli alçaktı!..
Hz. Muattıb b. Ubeyd (r.a.) ve Hz. Abdullah b. Târık (r.a.);
O kadar içten ve güzel Kur’ân okurlardı ki, dinleyenleri gözyaşlarına boğarlardı... Kur’ân ile öyle bir bütünlük oluşturmuşlardı ki, Kur’ân’la yer, Kur’ân’la içerlerdi... Kur’ân’la yatar ve yine Kur’ân’la kalkarlardı...
Hz. Zeyd b. Desine (r.a.);
Kur’ân ahkâmını bütün inceliğiyle öğrenip hayatına geçirmek, en büyük meziyeti idi. Sürekli Kur’ân okur; Kur’ân’sız bir tek saniyesi bile geçmezdi. Okur, yaşar ve mutlaka birilerine tebliğ ederdi. Her hal ve hareketinde Peygamberimiz Efendimiz (s.a.)’in örnek alır; O ne yapmışsa, onu yapmaya çalışır; neden de kaçınmışsa ondan da şiddetle kaçınırdı. Çünkü O’nu çok seviyor, O’nu kuşanıyor ve O’nunla O’nu yaşıyordu...
Hz. Hubeyb b. Adiy (r.a.); Ensâr... Hicretten önce İslâm’a girmiş, Ensâr’ın önde gelen bahadırlarından biri olup, akıllı, zeki ve atılgan biriydi. Kur’ân-ı Kerîm onun, tabiri yerindeyse özel ilgi alanının başında geliyordu. O kadar ki; hangi âyet, nerede, nasıl nazil oldu. Efendimiz onu nasıl tefsir etti, hangi Sahâbe bunu nasıl anladı ve hayatına geçirdi, bütün bunları en iyi bilenlerden biriydi. Kendini ibadete vermiş, âbid ve zâhid bir zattı. Çok güçlü bir îmana sahipti. Alçak gönüllü, mütevazı ve ahlâk âbidesiydi. Övmek ve övünmekten hiç hoşlanmazdı.
71 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.